Torunum tiyatronun dekorunu boyayacak da ben de kalkıp Florida'dan gelmeyeceğim. | Open Subtitles | قام حفيدي بطلاء ديكورات المسرحية و لن أتي بالسيارة من فلوريدا؟ |
Bırakın mezun olayım. Derslere gelmeyeceğim. | Open Subtitles | دعني أتخرج لن أتي إلى الصف مرة اُخرى |
Bir daha buraya gelmeyeceğim, terapiyle işim bitti. | Open Subtitles | لن أتي إلا هنا بعد الآن أنتهيت من علاجي |
Sizinle gelmiyorum. Burada 40 yıl önce ölmeliydim. | Open Subtitles | أنا لن أتي مَعكم كان يَجِبُ أنْ أَمُوتَ قبل 40 سنةً |
Yukarı gelmiyorum, Robin, gelmiyorum. | Open Subtitles | انا لن أتي هناك .. روبن.. لن آتي |
Anna: Sahile gelemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أتي إلى الشاطئ ، أعاني من الصداع في رأسي |
Yarın buraya gelemeyeceğimi tekrar hatırlatmak istedim. | Open Subtitles | أنا فقط ردتُ تذكيركِ بأنني لن أتي غداً |
Hayır, tekrar gelmeyeceğim. | Open Subtitles | كلا، لن أتي مُجدداً. |
Artık buraya gelmeyeceğim galiba. | Open Subtitles | لكن أحتمل لن أتي إلى هنا أكثر |
Bu gece Merlotte'a gelmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أتي إلى حانه (مارلوت) الليله |
Şunu bil ki seni aramaya gelmeyeceğim! | Open Subtitles | أنا لن أتي خلفك ! ليكن بعلمك |
- Hayır, o geliyor. Geliyor. - Ben gelmiyorum. | Open Subtitles | ـ كلا، سوف يأتي ـ لن أتي |
Ben sizinle gelmiyorum. | Open Subtitles | لن أتي معكم يا رفاق. |
- Geliyor, geliyor. - gelmiyorum. | Open Subtitles | ـ سوف يأتي ـ لن أتي |
gelmiyorum. | Open Subtitles | لن أتي |
Dinle, bu sabah gelemeyeceğim. | Open Subtitles | أسمعي، أنا لن أتي هذا الصباح. |
- Ben de gelemeyeceğim. | Open Subtitles | -أنا لن أتي أيضاً |
Yarın buraya gelemeyeceğimi tekrar hatırlatmak istedim. | Open Subtitles | أنا فقط ردتُ تذكيركِ بأنني لن أتي غداً |