"لن أخبره" - Translation from Arabic to Turkish

• söylemem
• ona söylemeyeceğim
• demiyorum adama
• size söylemeyeceğim
• ona asla söylemeyeceğim

Benden değil. Ben söylemem çünkü yüzünü o halde görmek istemem.
ليس مني , لن أخبره لا أريد أن أرى تعابير وجهه

Bir şey söylemem. Haberci olduğum için beni vurabilir.
انا لن أخبره ، سيقتلني فقط لمجرد اني اخبرته

Ama şunu bil ki, ona asla söylediklerini, benim gördüklerimi ya da olabilecek şeyleri söylemem.
يجب عليكِ أن تعرفي هذا بأنني لن أخبره أبداً عن أي شيء تقولينه أو قد أراه أو قد يحدث.

ona söylemeyeceğim ama Bay Eagles'ın söylediklerinde katıldığım bir kaç şey var.
لن أخبره بذلك لكن هناك أمور في موقف السيد إيغلز أوافقه فيها

Hayır. ona söylemeyeceğim çünkü sorumluluk üzerine bir ders istemiyorum.
لا, لن أخبره لأنني لا أريد محاضرة عن المسؤولية.

Bir şey demiyorum adama!
لن أخبره بأيّ شيء

Bu size söylemeyeceğim tek sır.
هذا هو السر الأوحد ، الذي لن أخبره لأحد

Ama birlikte olduğumuz müddetçe başımıza kötü bir şey gelmeyecek çünkü ona asla söylemeyeceğim.
لكن حالما نحن معًا، لن يحدث أي شئ سئ، لأنني لن أخبره أبدًا.

Biliyorsa başkasından duymuştur, ben asla söylemem böyle bir şeyi.
إن كان يعلم، فقد علم من شخص آخر يثرثر، لأني لن أخبره أبداً.

Ben ona asla böyle bir şey söylemem ama sen söyledin.
لن أخبره بذلك على الاطلاق ولكنك فعلت للتو

Drake'e bir bok söylemem.Benim dudaklarım mühürlüdür.Kilitli ve anahtarı denizde.
‫لن أخبره أي شي , شِفْتَاي مغلقتان

Şimdi, ona kızım olmadığını söylemem, ama sende benim için bir şey yaparsan.
حسناً، وجدتُها! لن أخبره أنّكِ لستِ ابنتي، لكن عليك القيام بشيء لأجلي

Nasıl söylemem?
إنه ليس كأني لن أخبره كيف لا أقول له؟

Bunu ona söylemem. Yeterince başım dertte.
لن أخبره بهذا تكفيني المشكلات الحالية

- Babana söyleme. - Tamam, söylemem.
ـ لا تخبر والدك ـ حسناً، لن أخبره

Hayır, bu işi nasıl sonlandıracağıma karar vermeden önce ona söylemeyeceğim.
...لا, لن أخبره إلا عندما أستطيع إنهاء تلك الجملة

ona söylemeyeceğim, tamam mı?
أنا لن أخبره بما جرى أبداً، حسنٌ ؟

Bir şey demiyorum adama!
لن أخبره بأي شيء

Bu size söylemeyeceğim tek sır.
هذا سرُ لن أخبره لأحد

Tabii ki bunu ona asla söylemeyeceğim. Senin neyin var?
بالطبع، لن أخبره هذا البتة. ماخطبك؟