"لن أدعها" - Translation from Arabic to Turkish

    • izin vermeyeceğim
        
    • izin vermem
        
    • izin verme
        
    • izin veremem
        
    • vermesine izin
        
    Babamdan kalan tek şey bu. Bir daha gözümün önünden ayrılmasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles إنها الشيء الوحيد الذي لدي من أبي لن أدعها تغيب عن بصري ثانية
    Fakat bunların âşık olduğum insanla arama girmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن أدعها تفشل علاقتي مع الشخص الذي وقعت بحبه
    Beni bu gece bir kulübe sürüklemesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن أدعها تجرني معها للخروج لأحد النوادي الليلة
    Onun dostluğumuza zarar vermesine kesinlikle izin vermem. Open Subtitles بالتأكيد لن أدعها تدمر صداقتنا إنني سعيد لذلك
    O kadarına izin vermeyeceğim. Bunu söylerken sen izin verme demek istiyorum. Open Subtitles لن أدعها تصل لذلك، وبهذا أعني أنّكِ لن تفعلي.
    Canlı canlı yakılmasına izin veremem. Open Subtitles لن أدعها تحترق وهى على قيد الحياة.
    Hayatımdaki en değerli şeyi almasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles وأن لن أدعها تنتقص من شأني مهما تكلف الأمر.
    Kazanmasına izin veriyorum. Kazanmasına izin vermem. Kazanmasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles لا يمكنني، إنّي أتركها تفوز، لن أدعها تفوز.
    İhanet sonucu doğmuş olmasına rağmen o şekilde ölmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles ، وعلى الرغم أنها وُلدت بسبب خيانتكِ لن أدعها لتموت بتلك الطريقة
    Yine yolunu yapmasına izin vermeyeceğim, tamam? Open Subtitles لن أدعها تشق طريقها إلى هناك مرة أخرى, حسناً؟
    Ve onunla orta okuldan beri ilgilenmeyen bir et kafalı kas torbasının onu üzmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles و لن أدعها يتم تركها فى حاله سيئة بسبب " أحمق ذو رأس من لحم " الذي لم يعيرها أي إنتباه منُذ المدرسة الإعدادية . حسنًا؟
    Sırrımızı öğrendi, her şeyi mahvetmesine izin vermeyeceğim. Üzgünüm. Open Subtitles لقد عرفت و لن أدعها تخرب كل شيء
    Bunun gerçekleşmesine izin vermeyeceğim. Sana söylemiştim. Open Subtitles لن أدعها قابلة للعمل لقد أخبرتك بذلك
    Bir daha çocuklara yaklaşmasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles أنني لن أدعها تقترب من الصغار ثانيةً
    Bu yüzden de onun kendini heba etmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles وهذا هو السبب في أني ... لن أدعها تنقص من قيمتها
    Arkasından koşarım. Gitmesine izin vermem. Open Subtitles سأجرى ورائها لن أدعها تفلت من يدي
    Bunu üç kez yapmasına izin verme. Open Subtitles لن أدعها تقوم بهذا
    Herşeyle beraber bunu da mahvetmesine izin veremem. Open Subtitles إنني لن أدعها تفسد هذا إلى جانب كل شي
    Sana bir daha zarar vermesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن أدعها تؤذيكِ ثانيةً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more