Babamdan kalan tek şey bu. Bir daha gözümün önünden ayrılmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | إنها الشيء الوحيد الذي لدي من أبي لن أدعها تغيب عن بصري ثانية |
Fakat bunların âşık olduğum insanla arama girmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدعها تفشل علاقتي مع الشخص الذي وقعت بحبه |
Beni bu gece bir kulübe sürüklemesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدعها تجرني معها للخروج لأحد النوادي الليلة |
Onun dostluğumuza zarar vermesine kesinlikle izin vermem. | Open Subtitles | بالتأكيد لن أدعها تدمر صداقتنا إنني سعيد لذلك |
O kadarına izin vermeyeceğim. Bunu söylerken sen izin verme demek istiyorum. | Open Subtitles | لن أدعها تصل لذلك، وبهذا أعني أنّكِ لن تفعلي. |
Canlı canlı yakılmasına izin veremem. | Open Subtitles | لن أدعها تحترق وهى على قيد الحياة. |
Hayatımdaki en değerli şeyi almasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | وأن لن أدعها تنتقص من شأني مهما تكلف الأمر. |
Kazanmasına izin veriyorum. Kazanmasına izin vermem. Kazanmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لا يمكنني، إنّي أتركها تفوز، لن أدعها تفوز. |
İhanet sonucu doğmuş olmasına rağmen o şekilde ölmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ، وعلى الرغم أنها وُلدت بسبب خيانتكِ لن أدعها لتموت بتلك الطريقة |
Yine yolunu yapmasına izin vermeyeceğim, tamam? | Open Subtitles | لن أدعها تشق طريقها إلى هناك مرة أخرى, حسناً؟ |
Ve onunla orta okuldan beri ilgilenmeyen bir et kafalı kas torbasının onu üzmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | و لن أدعها يتم تركها فى حاله سيئة بسبب " أحمق ذو رأس من لحم " الذي لم يعيرها أي إنتباه منُذ المدرسة الإعدادية . حسنًا؟ |
Sırrımızı öğrendi, her şeyi mahvetmesine izin vermeyeceğim. Üzgünüm. | Open Subtitles | لقد عرفت و لن أدعها تخرب كل شيء |
Bunun gerçekleşmesine izin vermeyeceğim. Sana söylemiştim. | Open Subtitles | لن أدعها قابلة للعمل لقد أخبرتك بذلك |
Bir daha çocuklara yaklaşmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أنني لن أدعها تقترب من الصغار ثانيةً |
Bu yüzden de onun kendini heba etmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | وهذا هو السبب في أني ... لن أدعها تنقص من قيمتها |
Arkasından koşarım. Gitmesine izin vermem. | Open Subtitles | سأجرى ورائها لن أدعها تفلت من يدي |
Bunu üç kez yapmasına izin verme. | Open Subtitles | لن أدعها تقوم بهذا |
Herşeyle beraber bunu da mahvetmesine izin veremem. | Open Subtitles | إنني لن أدعها تفسد هذا إلى جانب كل شي |
Sana bir daha zarar vermesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدعها تؤذيكِ ثانيةً. |