"لن أسمح لكم" - Translation from Arabic to Turkish

    • izin vermeyeceğim
        
    • izin veremem
        
    Annemin cevabına aldanıp bu işi sümen altı etmenize izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن أسمح لكم بأن تتبعّون رأي والدتي و تخفون هذا الأمر
    Eğer şimdi uslu durmazsanız bir daha eve birisini yatıya getirmene izin vermeyeceğim! Open Subtitles أذا لم تهدأو الان لن أسمح لكم باقامة حفلات نوم.
    - Yo, yo. Kendinize acımanıza izin vermeyeceğim. Open Subtitles لا, أنا لن أسمح لكم أن تقيموا لأنفسكم حفلة شفقة انظروا, أنا أول واحد يقول أن الأمور لم تسير
    Derdiniz sadece onun için işleri daha zorlaştırmak. Buna izin vermeyeceğim. Open Subtitles تريدون خلق المزيد من المتاعب له ولكن لن أسمح لكم
    Ama barımın arkasında birini öldüresiye dövmenize izin veremem. Open Subtitles لكنني لن أسمح لكم بضرب شخص حتى الموت خلف مطعمي
    Dışarı çıkıp ölmenize izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن أسمح لكم بالخروج وتعريض أنفسكم للقتل.
    Layık olmamanıza izin vermeyeceğim. Open Subtitles و لن أسمح لكم أن تكونوا غير جديرين
    Paranızı bu şekilde çarçur etmenize izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن أسمح لكم بتبذير أموالكم هكذا
    Ziyaretçilere zarar vermek istiyorsunuz ama ben size izin vermeyeceğim. Open Subtitles -تريدون إيذاء الزائرين و لن أسمح لكم بذلك
    Bu katili serbest bırakmanıza izin vermeyeceğim. Open Subtitles أنا لن أسمح لكم بإطلاق سراح ذلك المجرم
    Ve içinizden hiçbirinin bunu yapmasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles و لن أسمح لكم بتعطيلها
    Bu yüzden siz doktorların burada dikilmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles لذا لن أسمح لكم أيّها الأطباء{\pos(194,215)} بالوقوف هنا
    Bizi tehlikeye atmanıza izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن أسمح لكم بتعريضنا للمخاطر
    İnsanları incitmenize izin vermeyeceğim. Open Subtitles أنا لن أسمح لكم بإيذاء أحد
    Gözümü korkutmana izin vermeyeceğim Tiffany. Open Subtitles أنا لن أسمح لكم بتخويفي , (تيفاني)
    Ve bunu yok etmenize izin vermeyeceğim. Open Subtitles و أنا لن أسمح لكم بتدميره!
    Bizi perişan etmenize izin vermeyeceğim! Open Subtitles لن أسمح لكم بإيقافنا!
    Restoranımın tepesine pislemenize izin veremem, değil mi? Open Subtitles لأني لن أسمح لكم بالتغوط فوق مطعمي أليس كذلك؟
    Saçma. Size izin veremem. Open Subtitles هراء، لن أسمح لكم
    Dediğim gibi, size izin veremem. Open Subtitles ،كما قلت من قبل لن أسمح لكم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more