"لن أسمح له" - Translation from Arabic to Turkish

    • izin vermeyeceğim
        
    • İzin vermem
        
    • Ona izin vermem
        
    • izin veremem
        
    Yine de gözaltına alacak başka birini bulana kadar gitmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles لكن حتى يكون لدينا شخص آخر في الحجز لن أسمح له بالمغادرة
    Bir çanta dolusu uyuşturucu parası için başka kimseyi incitmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن أسمح له بإيذاء أي شخص آخر من أجل كيس من أموال المخدرات ، كانت منذ زمن بعيد
    O yüzden o zavallı kadını itip kakmalarına izin vermeyeceğim. Open Subtitles و لن أسمح له بأن يضايق تلك المرأة المحترمة
    Artık onun beni sevmesine izin vermem çünkü umurumda değil. Open Subtitles و لن أسمح له أن يحبنى بعد الآن لأننى لا أهتم
    Klaus beni kontrol edemez. Konu sen olduğunda edemez. Ona izin vermem. Open Subtitles ليس بوسع (كلاوس) التحكم بي، ليس حالما يكون الأمر منوطاً بكِ، لن أسمح له.
    - Bilmiyorsun... - Benim hakkımda yazmasına izin veremem. Open Subtitles ... ـ إنك لا تعلمين ما ـ لن أسمح له بالكتابة عني
    Stephen'ın bizi de kendiyle birlikte batırmasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن أسمح له أن يسحب البقية معه إلى الهاوية
    Bu sefer.. Almasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles ‎و هذه المرة، لن أسمح له أن يأخذ مني الأفضل
    Gözaltına alacak başka birini bulana kadar gitmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles حتى يكون لدينا شخص آخر في الحجز لن أسمح له بالمغادرة
    Çünkü bütün hayatımı kontrol etmeye çalışıyor ve bu şekilde etmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles لأنه حاول التحكم بي طيلة حياتي و لن أسمح له أن يكرر ذلك عبر هذه الوثيقة
    Seni benden koparmasına izin vermeyeceğim. Yapılması gerekeni yapacağım Elena. Open Subtitles أنا لن أسمح له يأخذك بعيدا عني أنا ذاهب لفعل ما يجب أن يتم
    Bir daha olmayacağından adım gibi eminim çünkü artık yanına yaklaşmasına izin vermeyeceğim, anlıyor musun? Open Subtitles صحيح تماماً ، لن يحدث مجدداً 'لأنني لن أسمح له يقرب منك بعد الآن هل تفهم؟
    "Onun almasına izin vermeyeceğim yok edilmeli." Open Subtitles لقدقالت, " لن أسمح له بالحصول عليها. عليّتدميرها."
    Takımımı elimden almasına izin vermeyeceğim, asla! Open Subtitles لن أسمح له أن يأخذ فريقي مني، أبداً
    Ama mahallemizi mahvetmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles ولكنني لن أسمح له بتدمير هذا الشارع
    Avukatları ile bundan tek duruşmada paçayı sıyırmasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن أسمح له بخداع المحكمة و المحامين
    Onun da kızının da bu eve girmesine izin vermem. Open Subtitles لن أسمح له أو لإبنته بالتواجد في هذا المنزل.
    Seni üzmeye devam etmesine izin vermem. Open Subtitles لا، لن أسمح له بالإستمرار بأذيتك
    Ama evimizi alt üst edip yakmasına izin vermem. Open Subtitles و لكن لن أسمح له بحرق و نهب منزلي
    Ona izin vermem. Sahi mi? Open Subtitles -لن يعذّبك، لن أسمح له .
    Özür dilerim, ama Quetesh'in aleyhine ben buradayken konuşmasına izin veremem. Open Subtitles أن آسف، ولكني لن أسمح له بالتحدث عن (كاتيش) بهذا الشكل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more