"لن أعطيك" - Translation from Arabic to Turkish

    • vermeyeceğim
        
    • vermem
        
    • Sana o
        
    • yapmayacağım
        
    • vermiyorum
        
    • size hiçbir
        
    • sana vermezdim
        
    Dostum, yıllar önce kızın teki elini kullandı diye beşlik vermeyeceğim. Open Subtitles لن أعطيك هاي فايف من أجل شيء حصلت عليه منذ سنة
    Ona yaslanarak bana karşı ayaklanma şansını artık sana vermeyeceğim. Open Subtitles إننى لن أعطيك المزيد من الفرص للتآمر ضدى
    Ne için olduğunu söylemediğin sürece sana kredi kartımı falan vermeyeceğim. Open Subtitles لن أعطيك بطاقتي الإئتمانية ما لم تخبرني بالسبب
    -Evet, aynı şeyi NCIS'te yapsan sana istifa edecek fırsat vermem. Open Subtitles إذا فعلت مثل هذا في مباحث البحرية لن أعطيك الفرصة لتستقيلي
    Yok bişey vermem. Seni bu dünyada kollamış olmam bile yeter. Open Subtitles لا، أنا لن أعطيك أي شيء يكفى اتى جلبتك الى هذا العالم
    - 63.50$ ve bahşiş hariç. - Sana o parayı vermiyorum. Open Subtitles ـ 63.50 $ بدون احتساب الاكرامية لن أعطيك ذلك -
    Artık ayak işlerini yapmayacağım dostum Open Subtitles . نحن خائبوا الأمل . لن أعطيك اي مهمة بعد الان يا صاح
    Beni kurtarmak zorunda değilsin. Bu işle bir ilgim yok. Anahtarı da vermeyeceğim. Open Subtitles ليس عليك أن تنقذنى لا علاقة لى بالأمر لن أعطيك المفاتيح
    Eğer derdin bunu almaksa, vermeyeceğim. Open Subtitles حسنا، أنا لن أعطيك إياه إن كان هذا ماتلمح لأجله
    Sizinle görüşmeden size hiçbir şey vermeyeceğim. Open Subtitles لن أعطيك أيّ شئ مالم أنا يمكن أن أقابلك.
    Güvenli bir şekilde Meksika'ya gitmediğim müddetçe yok etme kodunu vermeyeceğim. Open Subtitles لكن لن أعطيك شفرة القتل حتى أصبح فى أمان بالمكسيك
    Oyalanıyorsun, her hâlükarda temizleyeceksin, ama paspası almana izin vermeyeceğim. Open Subtitles إذا ماطلتني، فسيبقى التنظيف مهمتك لكنني لن أعطيك الممسحة
    Sana anahtarlarımı vermeyeceğim. Bunu yapacaksan ben de geliyorum. Open Subtitles لن أعطيك مفاتيحي إن كنتَ تريد الذهاب فسأذهب معك
    Evet, beni kilit altına alabilirsiniz ama işareti size asla vermem. Open Subtitles نعم, يمكنك حبسي لكنني لن أعطيك الاشارة أبدا
    Üçüncü Dünya Savaşı çıksa sana silah vermem. Open Subtitles لن أعطيك مسدسا ً حتى لو كانت هذه الحرب العالمية الثالثة
    Eski saat zincirin için sana iki peni bile vermem, eski teneke. Open Subtitles لن أعطيك سِنتيْن على سلسلة ساعتك القديمة إنها من الحديد القديم.
    Ama özür dilemekten vazgeçmezsen... bir damlasını bile vermem. Open Subtitles ولكن إن لم تكف عن الاعتذار لن أعطيك الماء
    Sana o zevki yaşatmayacağım! Open Subtitles إتركني لوحدي أنا لن أعطيك الرضاء
    Aslına bakarsan bir çeşit onay vermem için ağız yokluyorsun ama yapmayacağım. Open Subtitles في الواقع أنت تقوم بمحاولة أخذ موافقة مني بطريقة ضمنية, و أنا لن أعطيك ما تريد
    bu gösteriyorki biraz daha uğraşman gerekiyor ama hepimiz biliyoruzki, sana 100$ vermiyorum Open Subtitles فذلك يثبت أنك كنت منتبهاً ولكن جميعنا يعلم بأنني لن أعطيك 100 دولار
    O yüzden size hiçbir şey söylemiyorum bana gerçekte neler döndüğünü anlatana kadar. Open Subtitles أقيد في هذه المرحلة، لن أعطيك شيئاً ما لم تخبرني بما يحدث حقاً
    Eğer Liam'ın nerede olduğunu bilsem bile, onu sana vermezdim. Open Subtitles (حتى لو كنت اعرف مكان (ليام لن أعطيك اياه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more