"لن ألومك" - Translation from Arabic to Turkish

• seni suçlamam
• seni suçlayamam
• seni suçlamayacağım

Yaşananlar yüzünden ne yapman gerekirse gereksin seni suçlamam.
أياً كان ما ستفعله بعد الأن بسبب ما حدث لن ألومك عليه

Nadia, annenin sadakatsizliği için asla seni suçlamam.
نادية، أنا لن ألومك لخيانة أمّك.

Eğer gitmezsen seni suçlamam.
لن ألومك لو لم تذهب

İşin kolayına kaçtığın için seni suçlayamam fakat bu yanlışı düzeltme zamanın geldi.
لن ألومك على قطف ثمرة قريبة لكن .. الوقت قد حان لتصحيح الخطأ

Küçük insanlar küçük düşünür, o yüzden bunun için seni suçlayamam.
الصغار عقولها صغار لن ألومك في هذه المسألة

"Eğer uzun zaman önce beni sevmekten vazgeçtiysen seni suçlayamam"
" لن ألومك إن كنت توقفت عن حبي منذ فترة طويلة "

Bu gezi tam bir vakit kaybıydı, bu yüzden akşamı mahvettiğin için seni suçlamayacağım.
هذه الرحلة كانت مضيعة للوقت لذا لن ألومك على افساد هذه الليلة

Annemi aldattığın için seni suçlamam.
لن ألومك لخيانتك أمي

Beni seçersen seni suçlamam.
لن ألومك لو قمت باختياري

Bunu anlayabilirim ve seni suçlamam.
سأفهم و لن ألومك

Yüzüme tükürsen seni suçlamam.
لن ألومك إذا بصقت في وجهي.

Sen de benim suratıma çarparsan seni suçlamam.
لن ألومك لو فعلت المثل لي.

Eğer kapıyı suratıma çarparsan seni suçlayamam.
لن ألومك إن قمت بغلق الباب في وجهي

Artık benden nefret ediyorsan, seni suçlayamam.
لن ألومك إذا كرهتني.

Şimdi hemen buradan toz olup gitsen bile seni suçlayamam.
لن ألومك إن انفجرتِ غضباً

seni suçlayamam ne de olsa.
وفي النهاية، لن ألومك

Olsa bile seni suçlayamam.
لن ألومك لو كان هناك شئ

İçeri girmek istemezsen seni suçlayamam.
لن ألومك إذا لم ترد الدخول

Beni sevmekten vazgeçeceksin Rose ve o zaman seni suçlamayacağım.
ستتوقفي عن حبي يا (روزي) و لن ألومك عندها

Hadi ama. seni suçlamayacağım.
هيا، لن ألومك