"لن تحب" - Translation from Arabic to Turkish

    • hoşuna gitmeyecek
        
    • hiç hoşlanmayacaksın
        
    • hiç hoşlanmayacak
        
    • beğenmeyeceksin
        
    Bu adamı tam olarak nerede bulacağımızı biliyorum. Nasıl bildiğim ise hoşuna gitmeyecek baba. Open Subtitles أعرف أين بالضبط يمكننا إيجاد ذاك الرجل ويا أبي، لن تحب الطريقة
    Bauer'a nasıl ulaşabileceğini söyleyeceğim, ama hoşuna gitmeyecek. Open Subtitles سأخبرك كيف سأجد باور ولكنك لن تحب هذا
    - Annie'nin hoşuna gitmeyecek. - Benim de hoşuma gitmiyor. Open Subtitles آني لن تحب هذا - لا أحب هذا أيضا -
    Köpekçik başına geleceklerden hiç hoşlanmayacaksın. Open Subtitles ويا جروي أنت لن تحب ما ستتلقاه لاحقاً
    Bundan hiç hoşlanmayacaksın. Open Subtitles - أنت سوف لن تحب هذا
    Polisler bundan hiç hoşlanmayacak. Open Subtitles الشرطة لن تحب ذلك على الإطلاق
    Jonah sen hiçbir kadını beğenmeyeceksin çünkü hiçbiri annen gibi olmayacak. Open Subtitles جونا. أنت لن تحب أي امرأة لأنها ليست والدتك
    Beni komik duruma düşürüyorsun Franco ama şakanın sonu hiç hoşuna gitmeyecek. Open Subtitles إنك تجعل مني أضحوكة يا "فرانكو" لكنك لن تحب خاتمتها
    Bu hoşuna gitmeyecek ama ... Onu canlı istiyorlar. Open Subtitles أنت لن تحب هذا لكنهم يريدونه حياً
    Söyleyeceklerim hoşuna gitmeyecek biliyorum. Open Subtitles أعلم أنك لن تحب ما ساقوله تالياً..
    Bu hoşuna gitmeyecek. Open Subtitles ولكنك لن تحب ذلك.
    Evet, var. Ama hoşuna gitmeyecek. Open Subtitles أجل,يوجد لكنك لن تحب هذا
    Bu annemim hiç hoşuna gitmeyecek. Open Subtitles أمّي لن تحب هذا
    Bunun sonu hiç hoşuna gitmeyecek. Open Subtitles انت لن تحب كيف سوف سينتهي هذا
    Bizim hatunun hiç hoşuna gitmeyecek. Open Subtitles لن تحب الزوجة ماسأقول لها
    O zaman duydukların da hoşuna gitmeyecek. Open Subtitles و لن تحب ايضا صوتها
    - Bundan hiç hoşlanmayacaksın. Open Subtitles لن تحب هذا
    Gezintiden hiç hoşlanmayacaksın. Open Subtitles لن تحب الركوبة
    Bundan hiç hoşlanmayacak. Open Subtitles انها لن تحب هذا أبدا
    Annem bundan hiç hoşlanmayacak. Open Subtitles والدتي لن تحب هذا.
    Sana bunu anlatmaya çalışıyordum. Sana gösterebilirim, fakat bunu beğenmeyeceksin. Open Subtitles كنت احاول ان اخبرك، يمكنني ان أريك لكنك لن تحب ما ستراه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more