Peki. Seksten korkuyor olabilir, ama sen seks olmadan kazanamazsın. | Open Subtitles | حسناً, ربما قد يكون خائفاً من الجنس لكنك لن تربحي من دون هذا |
Sığlıkta sörf yaparak Masters yarışmasını kazanamazsın. | Open Subtitles | فأنتي لن تربحي سباق الأماكن المستوية |
Hangi yolu seçersen seç, kazanamazsın. | Open Subtitles | - أياً كان خيارِك، لن تربحي - أياً كان خيارِك، سيربح هو |
Birşeyler Dağılacak Olursa, Temizlemek Kolay olur.. Beni İncitebilirsin, Ama Sen Bu Savaşı kazanamayacaksın.. | Open Subtitles | اسهل للتنظيف عندما تصبح الامور اكثر فوضوية ربما انك تؤذينني لكنك سوف لن تربحي هذا القتال |
Biliyor musun, bunu kazanamayacaksın. | Open Subtitles | أتعرفين ؟ أنتِ لن تربحي من هذا |
Fark etmez. Nasıl olsa kazanamayacaksın. | Open Subtitles | لا يهم ، لن تربحي في كل الأحوال. |
Bu evliliği açıklayarak hiçbir şey kazanamazsın. | Open Subtitles | لن تربحي شيئاً من وراء الكشف عنه. |
Benim için sadakat yarışması düzenlense asla kazanamazsın. | Open Subtitles | أنتِ لن تربحي مسابقة الولاء على حسابي. |
Asla kazanamazsın. | Open Subtitles | لن تربحي أبداً. |
kazanamazsın, hayatım. | Open Subtitles | لن تربحي فحسب, عزيزتي. |
Liv, bu davayı kazanamazsın. | Open Subtitles | ليف، لن تربحي هذه القضية |
Gözlerine tıklayarak JLo'nun arkadaşlığını kazanamayacaksın. | Open Subtitles | لن تربحي جهاز "سايد كيك" بالضغط على عيني "جينفر لوبيز". |
Taşı bulup, onu yok etsen de kendinle birlikte Kahlan'ı da öldürsen de kazanamayacaksın. | Open Subtitles | حتى لو عثرنا على الحجر و دمرناه، حتى لو أنتحرتِ و قتلتِ (كالين) .. لن تربحي. |
Asla kazanamayacaksın | Open Subtitles | لن تربحي ابدا |