"لن يحدث ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Böyle bir şey olmayacak
        
    • Öyle bir şey olmayacak
        
    • olmaz
        
    • Bu olmayacak
        
    • Bu asla olmayacak
        
    • Mümkün değil
        
    Böyle bir şey olmayacak. Bir manyağı asla işe almam. Open Subtitles لن يحدث ذلك فلا اقوم بتوظيف اشخاص غريبي الاطوار,
    Böyle bir şey olmayacak. Bu adamlar seni koruyacak. Open Subtitles لن يحدث ذلك سوف يقوم هؤلاء الرجال بحمايتك
    Öyle bir şey olmayacak, kardeşim. Open Subtitles لا تقلق .. لن يحدث ذلك الشيء يا أخي الصغير
    Öyle bir şey olmayacak. Ama eğer olursa, öyle yap. Open Subtitles حسناً ، لن يحدث ذلك لكن ، أجل افعل ذلك
    - olmaz öyle şey arkadaşım. Filmi ben alıyorum. Open Subtitles لن يحدث ذلك, ياصديقتي سأحصل على ذلك الفلم
    Bu olmayacak. İzin vermeyeceğiz. Open Subtitles لن يحدث ذلك لن نترك ذلك يحدث, هل تفهم؟
    - Bu asla olmayacak. Open Subtitles لن يحدث ذلك مطلقاً
    - Tabi bunlar bir hafta önce oldu. - Böyle bir şey olmayacak. Open Subtitles ـ قبل نهاية الأسبوع الحالي ـ لن يحدث ذلك
    Son zamanlarda biraz tuhaf davranıyorsun yani Böyle bir şey olmayacak. Open Subtitles أنتِ تتعاملين ببطء مؤخرًا لذلك لن يحدث ذلك
    Su altına taşınmak, bu senin her şeye çözümün. Böyle bir şey olmayacak. Open Subtitles هومر) هذا حلّك لكل شيء ، الإنتقال) تحت البحر ، لن يحدث ذلك
    Böyle bir şey olmayacak. Open Subtitles لن يحدث ذلك لن يحدث ذلك يا جافن
    Eminim burada Böyle bir şey olmayacak. Open Subtitles متأكد أنه لن يحدث ذلك مع جانيت
    Les, Böyle bir şey olmayacak. Barbar ve ahlak dışı bir şey. Open Subtitles ليس ، لن يحدث ذلك إنه بربرى وغير أخلاقى
    Kağıtları imzalayamam artık. Öyle bir şey olmayacak. Open Subtitles لا أقدر على توقيع الأوراق الآن لن يحدث ذلك
    Sana çok yakın Toretto. Şu an benim görüş alanımdan çıktı. Öyle bir şey olmayacak. Open Subtitles ــ إستمر في تتبعه و لا تفقده ــ لن يحدث ذلك
    - Ara o zaman. - Öyle bir şey olmayacak. Open Subtitles حسناً، إذاً اتصلي به - لا، لن يحدث ذلك -
    Kes sesini. Öyle bir şey olmayacak. Babam halledecek. Open Subtitles إخرس لن يحدث ذلك أبدا أبي سيصلحه
    Belki bize olmaz. Open Subtitles حسنا .ربما لن يحدث ذلك لنا الأمر يتعلق بسوء تعاملها مع الأمور
    Hayatta olmaz. O pusula olmazsa eve dönemeyiz. Open Subtitles لن يحدث ذلك دون البوصلة، لن نستطيع العودة إلى الديار
    Dennis, şirketi neden bu kadar çok almak istediğini bilmiyorum ama Bu olmayacak. Open Subtitles دينيس " لا أعلم " لماذا ترغب بشدة في شراء الشركة ولكن لن يحدث ذلك
    Evet, Bu olmayacak. Durumumuz nedir? Open Subtitles أجل ، لن يحدث ذلك ، ماذا لدينا ؟
    Bu asla olmayacak. Sen bir lider değilsin, Henry Roman. Open Subtitles لن يحدث ذلك أبداً لأنّك لستَ قائداً، (هنري رومان)
    Bu şekilde eve gidemem. Mümkün değil. Open Subtitles لن أعود المنزل وحالي كهذا لن يحدث ذلك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more