Parola olmaksızın, efendim, Kimse, ama kimse Kuzey Vadisinden gelip de kaleye giremez. | Open Subtitles | بدون كلمة السر، لن يدخل أحد من الوادي الشمالي، لا أحد أبداً سيدخل بدونها |
Kraliyet parolasini söylemeyen giremez. | Open Subtitles | لن يدخل أحد إلا إذا قلت كلمة المرور الملكية |
Kontrol altına alana kadar kimse gelmeyecek ya da gitmeyecek. | Open Subtitles | سآمر بإغلاق هذا الجبل لن يدخل او يخرج أحد حتى نسيطر على هذا الامر |
Ama Crow'u öldürmek için oraya daha 22 saat gitmeyecek. | Open Subtitles | لكنّه لن يدخل هناك لقتل كرو الا بعد إثنان وعشرون ساعة |
İznim olmadan Koreli hiçbir askeri görevli içeri girmeyecek. | Open Subtitles | لن يدخل أي مسؤول عسكري جنوبي دون إذن مني |
Adamlarım içeri girmeyecek, ben dışarı çıkacağım! | Open Subtitles | لن يدخل رجالي إني راحل |
Güvenliğin en sıkı olduğu alt kattan girmeyecektir. | Open Subtitles | لن يدخل الشركة من أسفل حيث تتركز الحراسة |
Malı alıyoruz, parayı alıyoruz adamlar da içeri girmiyor artık. | Open Subtitles | نأخذ ألأرباح إلى وسط المدينة وندخل في لعبة الأموال.. حيث لن يدخل أي زنجيٍّ للسجن |
İçeri giremiyor! | Open Subtitles | (راي) ! هو لن يدخل! |
Ama sen demiştin ki kalkan etkinleşince içeri hiç bir şey giremez. | Open Subtitles | لكنكِ قلتِ لن يدخل أي أحد عند تفعيل الجدار |
Senin 48 saatlik karantinan bitmeden içeri falan giremez. | Open Subtitles | حسنًا، لن يدخل حتّى تمضي 48 ساعة داخل الحجر الصحيّ. |
Senin 48 saatlik karantinan bitmeden o da içeri giremez. | Open Subtitles | لن يدخل حتّى يبقى 48 ساعة في الحجر الصحّي. |
Eğer şartlara gelemezsek, halkınızdan hiç kimse içeriye giremez. | Open Subtitles | لن يدخل أحد من شعبكِ للداخل إلا إذا إتفقنا |
Oğlum askere gitmeyecek ve-- | Open Subtitles | --إبني لن يدخل الخدمة العسكرية و |
O özel bir sınıfa gitmeyecek. | Open Subtitles | -انه لن يدخل الى الصف العلاجي |
Lordsburg'e gitmeyecek. | Open Subtitles | لن يدخل (لوردزبيرغ) |
Hiç kimse o kapıdan içeri girmeyecek. | Open Subtitles | لن يدخل أحد من هذا الباب |
Peki hiçbir oda arkadaşı içeri girmeyecek mi? | Open Subtitles | إذاً لن يدخل أي شخص للغرفة؟ |
Merak etme, içeri girmeyecek. | Open Subtitles | لا تقلقي، لن يدخل هنا. |
O olmadan mayınlara girmeyecektir. | Open Subtitles | وقال انه لن يدخل الألغام دون ذلك. |
Ve ben söyleyene kadar kimse içeri girmiyor, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | ولقد قلت لن يدخل أحد قبل أن أقول ذلك أتفهم ذلك ؟ |
İçeri giremiyor! | Open Subtitles | هو لن يدخل! |