Bu yüzden asla gitmeyecekler. Sen de gitmeyeceksin. | Open Subtitles | لذا, هم لن يغادروا , ولا أنت أيضا |
Hiç gitmeyecekler sandım. | Open Subtitles | أخيرا ,لقد ظننت انهم لن يغادروا ابدا |
Bu da yakın bir zamanda gitmeyecekler demek oluyor. | Open Subtitles | أعتقد بأنهم لن يغادروا في أي وقت قريب |
- ...bir şey paylaşmak istiyorum. - Aferin, Woody! Hiç gitmeyecekler sandım. | Open Subtitles | احسنت يا وودى ظننت انهم لن يغادروا |
32 kilometrekarelik alanı, on iki bin Japon savunuyor. Ve öylece terketmeye de hiç niyetleri yok beyler. | Open Subtitles | هناك 12 الف مدفع ياباني بمساحة 8 اميال لن يغادروا بسهوله |
32 kilometrekarelik alanı, on iki bin Japon savunuyor. Ve öylece terketmeye de hiç niyetleri yok beyler. | Open Subtitles | هناك 12 الف مدفع ياباني بمساحة 8 اميال لن يغادروا بسهوله |
Ağlayana kadar gitmeyecekler. | Open Subtitles | و لن يغادروا حتى يبكو من الغيرة |
Bak, mutfakta teknik destekten biri var ve %100 tatmin olmadığım sürece gitmeyecekler. | Open Subtitles | آنظر، هُنالك دعم فني في المطبخ، و هم لن يغادروا حتى أرضى تمامًا بالخدمة! |
Hiç gitmeyecekler sandım. | Open Subtitles | ظننت أنهم لن يغادروا أبدًا. |
Hiçbir yere gitmeyecekler. | Open Subtitles | لن يغادروا إلى أي مكان |
Siz olmadan gitmeyecekler Lordum. | Open Subtitles | لن يغادروا بدونك سيدي |
gitmeyecekler sandım! | Open Subtitles | لقد إعتقدتُ بأنهم لن يغادروا! |