İstediğim cevapları alana kadar kimse bir yere gitmiyor. | Open Subtitles | لن يغادر أحد حتى أحصل على أجوبة |
Ama kimse bir yere gitmiyor. | Open Subtitles | أنا أسف فعلاً لكن لن يغادر أحد |
kimse bir yere gitmiyor. Dostlarıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | لن يغادر أحد أحتاج إلى أصدقائي |
Sanırım kimse bu kasabadan taşınmayacak. Çünkü siz bir avuç eziksiniz. | Open Subtitles | لن يغادر أحد هذا المكان قبا ان ننتقم من حزمة الفاشلين هؤلاء |
Konuşmam bitene kadar kimse gitmiyor. | Open Subtitles | لن يغادر أحد قبل أن أنهي خطابي |
Bu adamın nerede olduğunu bilmeden evden kimse ayrılamaz. | Open Subtitles | إذا لم نكن نعرف أين الرجل لن يغادر أحد هذا المنزل |
Hepimiz burdayız. Sizin annenize ne oldugunu ögrenmeden kimse ayrılmayacak. | Open Subtitles | كلنا هنا, لن يغادر أحد إلى أن نعرف ما الذي حدث مع امك |
Collins'i bulana kadar kimse bir yere gitmiyor. | Open Subtitles | لن يغادر أحد حتى نتمكن من ايجاد كولينز |
Onları yakalayana dek kimse bir yere gitmiyor. | Open Subtitles | لن يغادر أحد. إلى أن نمسك بهما. |
kimse bir yere gitmiyor. | Open Subtitles | لن يغادر أحد إلى أي مكان. |
- kimse bir yere gitmiyor. Hala Madison'u bulmalıyız. | Open Subtitles | لن يغادر أحد لازال علينا إيجاد (ماديسون) |
kimse bir yere gitmiyor. | Open Subtitles | لا , لن يغادر أحد |
Hayır, kimse bir yere gitmiyor. | Open Subtitles | كلا، لن يغادر أحد. |
Sanırım kimse bu kasabadan taşınmayacak. Çünkü siz bir avuç eziksiniz. | Open Subtitles | لن يغادر أحد هذا المكان قبا ان ننتقم من حزمة الفاشلين هؤلاء |
Hiç kimse gitmiyor. Ve hiç kimse ölmüyor. | Open Subtitles | لن يغادر أحد و لن يموت أحد |
Kalem bulunana dek kimse gitmiyor. | Open Subtitles | لن يغادر أحد حتى نجد القلم |
Hey, dört göz! Hiç kimse gitmiyor buradan, adamım. | Open Subtitles | يا ذو النظّارة، لن يغادر أحد. |
- İşte! - Bu paket bitmeden kimse ayrılamaz. | Open Subtitles | لن يغادر أحد حتى يفرغ ما بهذا الكيس. |
Bu işten kimse ayrılamaz. | Open Subtitles | لن يغادر أحد, مفهوم؟ |
Benim iznim dışında kimse ayrılmayacak. | Open Subtitles | لن يغادر أحد بدون تفويضي |