"لن يفعل ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • bunu yapmaz
        
    • böyle bir şey yapmaz
        
    • Bunu yapmayacak
        
    • öyle bir şey yapmaz
        
    • bunu yapmazdı
        
    • Bunu asla yapmaz
        
    • Bunu yapmayacaktır
        
    bunu yapmaz. Hapisten ölümüne korkuyor. Open Subtitles لن يفعل ذلك إنّه خائف حتّى الموت من السجن
    Bay Esmond bunu yapmaz. Yaptı mı? Open Subtitles أنا لا أصدق لن يفعل ذلك السيد إيسموند.
    Hayır, asla böyle bir şey yapmaz. Open Subtitles حالاً، الآن كلاّ، لن يفعل ذلك أبداً سوف يغفِر لي فحسب
    Çünkü Brian'ı iyi tanıyorum ve o asla böyle bir şey yapmaz. Open Subtitles لأنني أعرف بريان، و وقال انه لن يفعل ذلك.
    Hayır adam ona çekiyor. Ve merak etme Vince Bunu yapmayacak. Open Subtitles بل الآخر سيستثير قضيبه ولا تقلقي، لن يفعل ذلك
    - Söylemesine gerek yok. - Babam asla öyle bir şey yapmaz. Open Subtitles لا يجب عليه ذلك ابي لن يفعل ذلك
    Tom kayıtlı demokrattır ve bunu yapmazdı. Open Subtitles حسنا، توم ديمقراطي أيضاً، و هو لن يفعل ذلك.
    Roma'ya saldırmak bana saldırmak demek ve Bunu asla yapmaz. Open Subtitles مهاجمه روما يعنى مهاجمتي وهو لن يفعل ذلك
    - Bunu yapmayacaktır. - Yapacak. Open Subtitles أنه لن يفعل ذلك - هو سيفعل ذلك -
    - Hayır, bunu yapmaz. Sağol Short Grab. Open Subtitles نعم، انه لن يفعل ذلك شكرا، شورت جراب
    Hayır bunu yapmaz. Open Subtitles كلا ،، لن يفعل ذلك
    Lex'in babasını tanımıyorsun. Asla bunu yapmaz. Open Subtitles أنت لا تعرف والد (ليكس)، إنه لن يفعل ذلك
    Kendi adamlarına bunu yapmaz. Open Subtitles انه لن يفعل ذلك لاغراضه
    Hayır, öyle biri değil. O bunu yapmaz. Open Subtitles كلا، هو لن يفعل ذلك.
    Belki hiçbiriniz bunu nasıl bildiğimi anlayamaz ama o bana böyle bir şey yapmaz. Open Subtitles ربما لا يستطيع أي منكم فهم كيف أعرف ذلك، لكنه فقط لن يفعل ذلك بي.
    - Hayır, böyle bir şey yapmaz. - Ve rhabdo da üçüncü belirti. Open Subtitles لا، لن يفعل ذلك - وانحلال العضلات يسبّب الثالث -
    Hayır, böyle bir şey yapmaz. Open Subtitles كلاّ،إنّه لن يفعل ذلك على الإطلاق
    Küçük Köpek Bunu yapmayacak. Open Subtitles ليتل دوغ سوف لن يفعل ذلك
    Ama Bunu yapmayacak. Open Subtitles لكنه لن يفعل ذلك
    O öyle bir şey yapmaz. Open Subtitles لن يفعل ذلك فهو صديقى
    Kardeşin öyle bir şey yapmaz. Open Subtitles أخوك لن يفعل ذلك أبداً
    İyi bir suçlu bunu yapmazdı. Open Subtitles حسنًا، لن يفعل ذلك إذا كان مجرم مُختَص.
    Hayır. Bunu asla yapmaz. Vazgeçmek ona göre değildir. Open Subtitles لا، لن يفعل ذلك ابداً ليست من طبيعته الأنسحاب
    Bunu yapmayacaktır, Claire. Open Subtitles "لن يفعل ذلك يا (كلير)"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more