O halde hiç kimse Onu öldürmeyecek. Bırakın denizin yükselişi yapsın bunu. | Open Subtitles | اذن لن يقتله احد ,دعو مياه البحر تفعل |
Alex. Bak dostum. Onu öldürmeyecek. | Open Subtitles | اليكس - لن يقتله - |
Newman Onu öldürmeyecek. Onun için bir pasaport bile yaptırdı. | Open Subtitles | (نيومان) لن يقتله لقد أعدّ له جواز سفر |
Çünkü onu öldürmeyeceği tek kişi sendin. | Open Subtitles | لأنك الشخص الوحيد الذى لن يقتله |
Çünkü onu öldürmeyeceği tek kişi sendin. | Open Subtitles | لأنك الشخص الوحيد الذى لن يقتله |
Ağrısının kötü olduğunu biliyorum. Ama onu öldürmez. | Open Subtitles | يا صاح أعلم أن الألم سيئ لكنه لن يقتله |
Nükleer saldırı onu öldürmez. | Open Subtitles | ضرب أنروميدا بالقنبلة النووية لن يقتله |
Acısı çok şiddetli olur fakat onu öldürmez. | Open Subtitles | كان الألم سيكون شديدا، لكنّه لن يقتله. |
onu öldürmez, o da bunu biliyordur. | Open Subtitles | لن يقتله و ربما سيعلم بذلك |