"لن ينتظر" - Translation from Arabic to Turkish

    • beklemez
        
    • beklemeyebilir
        
    • daha beklemeyecek
        
    • fazla beklemeyecek
        
    Eğer sandığımdan daha aptal değilse kirası artana kadar beklemez. Open Subtitles مالم يكن أغبى مما أعتقد لن ينتظر حتى ينتهى عقد إيجارة
    Eğer sandığımdan daha aptal değilse kirası artana kadar beklemez. Open Subtitles مالم يكن أغبى مما أعتقد لن ينتظر حتى ينتهى عقد إيجارة
    Ama gerçek döğüşte, Hasım formaliteleri beklemez. Open Subtitles لكن فى القتال الحقيقى لن ينتظر خصمك الرسميات
    Bu herif Alvin'in randevu noktasına varmasını beklemeyebilir. Open Subtitles ربما لن ينتظر هذا الشخص وصول آلفين إلى نقطة اللقاء
    Yeni bir fırsat daha beklemeyecek. Open Subtitles لن ينتظر فرصة اخرى كي تأتي الان سيخلق واحدة
    Oğlun daha fazla beklemeyecek. Çıkıp babasını görmek isteyecek. Open Subtitles لن ينتظر أبنك بعد الآن يريد الخروج لرؤية أبيه
    Ama gerçek dövüşte, hasım formaliteleri beklemez. Open Subtitles لكن في القتال الحقيقي لن ينتظر خصمك الرسميات
    Gerçek dünya, bu saçmalıklar için beklemez. Open Subtitles العالم الحقيقي لن ينتظر لهذه الحماقات البيروقراطية.
    Esmond, bana ağlamak için zaman verecektir, ama sonsuza dek beklemez. Open Subtitles سيعطيني إزموند بعض الوقت للحزن ولكنه لن ينتظر للأبد
    Hazır mıyız gitmeye? Tren beklemez. Open Subtitles هل انتم مستعدين للذهاب , القطار لن ينتظر
    Acele edelim, yoksa beklemez! Open Subtitles - باجيسى لديه وظيفة لك اسرع , انه لن ينتظر
    "beklemez ki toprak, kadını. Zaman satın almaz metal para." Open Subtitles "ولكن التراب لن ينتظر من أجل إمرأة, والعملات لن تبتاع وقتاً"
    Hazır değilse, hukuk beklemez dedi. Open Subtitles إذا لم تكن جاهزة فالقاضي لن ينتظر
    Kimse ekmeye çalıştığı çalıştığı birini beklemez. Open Subtitles لن ينتظر أحد شخص يحاول التخلص منه
    Dünya senin gibi bir ayaktakımının karar vermesi için beklemez! Open Subtitles ! العالم لن ينتظر قذاره مثلك لتتخذ قراراً
    Rinaldo seni idam ettirmek için kararı beklemeyebilir. Open Subtitles لن ينتظر (رينالدو) للحكم ليقوم بإعدامك
    Hayır, bunu yapan iki gün daha beklemeyecek. Open Subtitles كلّا، أيًّا كان الفاعل لن ينتظر يومين أخريَين.
    Söylerim ama sanırım daha fazla beklemeyecek. Open Subtitles سأقول له ولكنه لن ينتظر
    Yeniden saldırmak için fazla beklemeyecek. Open Subtitles لن ينتظر طويلا ليهجم مجددا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more