Artık neler yapabileceklerini biliyorum ve biliyorum ki teslim olmam onları durdurmayacak. | Open Subtitles | لذا الاَن أعلم بالضبط ما هم قادرون عليه وأعلم أن الاستسلام لن يوقفهم |
Yine de, haberin olsun, kepçe çalmak onları durdurmayacak. | Open Subtitles | عليك أن تعلم، سرقة حفار واحد لن يوقفهم |
Bu onları durdurmayacak. | Open Subtitles | هذا لن يوقفهم. |
Ellerindeki teknolojiyi düşünürsek, bu onları durdurmaz ama bize biraz soluklanacak alan bırakır. | Open Subtitles | بما انهم لديهم تلك التقنية، فان ذلك لن يوقفهم ولكن هذا سيعطينا غرفة المعيشة |
Çelik ağ onları durdurmaz mı, efendim? | Open Subtitles | حتى الفولاذ لن يوقفهم ، سيدى؟ |
Bu onları durdurmaz. | Open Subtitles | وهذا لن يوقفهم |
Bu onları durdurmayacak. | Open Subtitles | هذا لن يوقفهم. |
- Bu onları durdurmaz. | Open Subtitles | -هذا لن يوقفهم . |