"لها أني" - Translation from Arabic to Turkish

• Ona
• söyledim

- Demek oluyor ki, babasının olayında olduğu gibi artık yasaları kendi başına belirleyen serseri olmadığımı Ona kanıtlamalıyım.
يعني أنه يجب أن أثبت لها أني لست نفس المغفل الذي أخذ على عاتقه تطبيق القانون بيديه مع والدها

Eğer Ona "seni seviyorum" deseydim ve o da bana söyleyebilirdi ve her şey çok farklı olurdu.
إذا قلت لها أني أحبك سوف تتراجع وسيكون كل شيء مختلف

Annemle uzun bir yürüyüş yaptım ve Ona bunu yapacağımı söyledim.
كان لدي كلام كثير مع أمي وقد قلت لها أني سأفعل هذا

Ona dindar olmadığımı anlatmaya çalıştım. Ama faydası yok.
حاول أن أشرح لها أني لست متديناً، بدون جدوى

Ben de hafta sonu seninle birlikte geldiğimi söyledim.
فقلت لها أني قادمة بصحبتك في إجازة نهاية الإسبوع

Ona kendi insanlarını öldüren kokuşmuşları sevmediğimi söylediniz mi?
هل قلت لها أني لا أحب مصاصو الرمال الذين يطلقون الغاز على شعبهم ؟

Ona babamı öldürmeye çalışan pislikleri sevmediğimi söylediniz mi?
هل قلت لها أني لا أحب الحمقى الذين يحاولون قتل ابي ؟

Ona Saddam'ın lanet kıçını tüm Ortadoğu'da tekmeyi basacağımı söylediniz mi?
هل قلت لها أني سأركل مؤخرته البائسة في كل أنحاء الشرق الأوسط ؟

Um, gördüğüm şu kız buraya gelirse, ki gelebilir, bulaşıkları yıkayan nazik bir çocuk olduğumu Ona söylersen sorun değil.
لو أتت الفتاة التي أراها الى هنا وقد تأتي حقاً لمن امانع لو قلتي لها أني أغسل الصحون

Eğer karımı tekrar görebilirseniz Ona iyi olduğumu ve endişelenmemesini söyleyin.
إذا حدث و أن رأيت زوجتي مرة آخرى قل لها أني بخير و أن لا تقلق

Ona becerebileceğimi kanıtlamalıyım.
يجب أن أثبت لها أني لازلت قادر على فعل هذا

Ona, onu sevdiğimi söyleyemememe şaşmamalı!
ليس من الغريب أن لا استطيع أن اقول لها أني أحبها

Böyle kötü bir şeyi yaptığımı Ona nasıl itiraf edebilirim?
كيف يمكنني الإعتراف لها أني فعلت شيء بهذا السوء؟

Ona geri geleceğimi söyledim , ve asla geri dönmedim ve şimdi Ona geri dönmek istiyorum.
قلت لها أني سأعود و لم أعد أبداً و الآن .. يجب أن أعود لها

Madem yapacak birsey ariyoruz, annemin oraya gidip gercekten arkadaslarim oldugunu Ona kanitlamak isterim.
حسن ,إذا أردنا فعل شيء من الممكن أن نمر بمنزل والدتي لأثبت لها أني أملك أصدقاء فعلاً

Ona baktım aşırı güzeldi ve dedim ki umarım sonun çöp konteyneri olur.
لذا نظرت إليها، وأمعنت النظر، وقلت لها أني آمل أن ينتهي بها المطاف في صندوق نفايات

kötü hissettim ve Ona burada kalabileceğini söyledim.
وقد شعرت بالحزن عليها لذا قلت لها أني سأشاركها الغرفة.