Bu kızın bir ailesi yok. Burada çalıştığını bilen kimsede yok. | Open Subtitles | ليس لها عائلة و لا أحد يعرف أنها كانت تعمل هنا |
Kim olduğunu, ya da burada bir ailesi olup olmadığını bile hatırlamıyor. | Open Subtitles | إنها لا تتذكر مَن تكون أو حتى إن كان لها عائلة هنا |
Belki de onunda bizden önce bir ailesi olduğunu fark etmemizi istiyordur. | Open Subtitles | لذا ربما تريد منك أن تلاحظي بأنه كان لها عائلة قبلنا |
bir ailesi vardı ve sen bana onun gözlerini çıkarttırdın. | Open Subtitles | كانّ لها عائلة وأنتِ جعلتني أخرج عيناها من محجريهما |
Tonlarca parası oldu, yeni bir ailesi oldu. | Open Subtitles | كسبت أموالا كثيرة وأصبح لها عائلة جديدة |
Yani, ne bir ailesi var, ne de hiçbir şeyi. | Open Subtitles | تعرفي ، ليس لها عائلة أو أيّ شيء |
Amerika'da da bir ailesi yok. | Open Subtitles | وليس لها عائلة في (أمريكا) أيضاً |
"kalabalık gürültülü bir ailesi olacaktır tabii | Open Subtitles | ...سيكون لها عائلة صاخبة " |
Onun bir ailesi yok mu? | Open Subtitles | أليس لها عائلة |