"لهدم" - Translation from Arabic to Turkish

• yıkmak
• yıkmaya
• yıkmayı
• dümdüz etmeyi
• yıkıp aramaları

Evet. Turizm o duvarları yıkmak ve insanların birbiri ile iletişimini sağlayabilmek ve arkadaşlıkları oluşturmak için en iyi sürdürülebilir yöntem.
السياحة هي أفضل طريقة مستدامة لهدم تلك الجدران وإنشاء طريق مستدام للتواصل مع بعضنا وتكوين صداقات.

Onların fındık yıkmak için ve onlar piñata gibi asılı.
لهدم المكسرات و انهم شنق مثل المنطقة الهشة.

Böylece, hayatımı insanları birbirinden ayıran bu duvarları yıkmaya adadım.
وبالتالي، قررت أن أكرس حياتي لهدم الجدران التي تفصل الناس.

Dağı başımıza yıkmaya yetecek kadar patlayıcı var.
هناك ما يكفي من المتفجرات لهدم الجبل بأكمله فوق رؤوسنا

Oteli yıkmayı düşünüyorlar.
انهم يخططون لهدم الفندق يا آنسة (تومسون)

Merlyn Glades'i insan yapımı bir deprem tetikleyen bir cihazla yıkmayı planlıyor.
التي تتخصص في إنتهاك الزلازل. (ميرلن) يخطط لهدم (غلايدز) بجهاز يتسبب في الزلازل من صنع الإنسان.

Malcolm Glades'i dümdüz etmeyi planlıyor!
(مالكوم) يخطط لهدم (غلايدز)!

Laf aramızda geldiklerinde adamı yakalamış olmazsan onu bulana kadar bu şehri tuğladan tuğlaya yıkıp aramaları emredildi.
و لعلمكِ فقط إذا لم يكن في حوزتكِ عندما يصلون لديهم أوامر لهدم تلك المدينة

Arkasında saklandığın duvarları yıkmak için yeterince cesur davranman yeter.
عليكِ فقط أنْ تمتلكي شجاعة كافية لهدم كلّ تلك الحواجز التي تختبئين خلفها

Bu kadar büyük bir duvarı çekiç ve keskilerle yıkmak büyük ayıp.
لهدم هذا الجدار الكبير بالمطارقفقط... . فمن العار البكاء

Siz ve Parsons, Erickson İmparatorluğunu yıkmak için gerekli herşeyi alacaksınız.
ستحظين أنت والآنسة (بارسنز) بكل ما يلزم لهدم امبراطورية (إريكسن).

- Siteyi yıkmak için boşaltmamız şart.
لهدم الموقع، لا بد من أنها فارغة!

Binasını yıkmaya geldiğini öğrendiği zaman.
عندما يعلم أنك جئتي لهدم المنزل

Beraber inşa ettiklerimizi yıkmaya çalışanlar.
هؤلاء الذين يسعون لهدم... كل ما قد بنيناه سويا.

Bankanın emriyle bu binayı yıkmaya geldik.
نحن هنا لهدم هذا المبنى بأمر من البنك

Malcolm Merlyn Glades'i Unidac Sanayi'nin teknolojisini kullanan insan yapımı bir deprem cihazıyla yıkmayı planlıyor.
(مالكوم ميرلن) يخطط لهدم (غلايدز) بزلزال إصطناعي... -بإستخدام تكنولوجيا من شركة (يونيداك ).

Malcolm, Glades'i yıkmayı planlıyor.
(مالكوم) يخطط لهدم (غلايدز)!

Malcolm Glades'i dümdüz etmeyi planliyor!
(مالكوم) يخطط لهدم (غلايدز)!

Laf aramızda geldiklerinde adamı yakalamış olmazsan onu bulana kadar bu şehri tuğladan tuğlaya yıkıp aramaları emredildi.
إذا لم يكن في حوزتكِ عندما يصلون لديهم أوامر لهدم تلك المدينة حجر حجر حتى يجدوه.