Bu hastanenin bizim isteklerimiz dışında onu burada tutmaya hakkı yok. | Open Subtitles | ـ لا حق لهذا المستشفى في إبقائه هنا خلافاً لرغباتنا |
Sadece Bu hastanenin protokolleri değil hem de Pennsylvania Eyalet Kanununu çiğneyerek deneysel ilaçları kendi üzerinde test etme maddesinden | Open Subtitles | اتهامات باختبار العقاقير التجريبية على نفسك والنمط العام لسلوكك هذا لا يحطم فقط البروتوكولات لهذا المستشفى |
Ben Bu hastaneye hesaplaşmak için geldim. | Open Subtitles | جئت لهذا المستشفى من أجل تصفية حساب قديم |
Ününün hala Bu hastaneye bir değeri olmasından. | Open Subtitles | هو أن سمعتك تساوي شيئاً لهذا المستشفى |
hastane için büyük reklam olacak. Daha çok insan daha çok para demektir. | Open Subtitles | هذه تظاهرة إعلامية جليلة لهذا المستشفى جلب الكثير من الناس، الكثير من المال |
Öldü. Demek istediğim, bazen hastalar için iyi olan şey bu hastane için de iyidir! | Open Subtitles | المقصود هو، أحياناً الأفضل لهذا المستشفى هو تقديم الأفضل للمرضى |
Bu hastanenin kan bankası sorumlusu olarak ülke deposuyla yakın ilişkim var. | Open Subtitles | كمشرف على بنك الدم لهذا المستشفى أنا أعمل بشكل وثيق مع مقاطعة الإيداع |
Leman Caddenizi yine Bu hastaneye getirmeyeceksiniz. | Open Subtitles | لن تجلب أساليب "شارع ليمان" خاصتّك لهذا المستشفى ثانية |
Benimkiyse hastane için en iyisini yapmak. | Open Subtitles | عملي يتطلب ان افعل ماهو افضل لهذا المستشفى. |
Seni kovmamamın tek sebebi isminin bu hastane için hâlâ faydalı olması. | Open Subtitles | هو أن سمعتك تساوي شيئاً لهذا المستشفى |
Bu hastane için yaşıyorum. | Open Subtitles | أنا أعيش لهذا المستشفى |
Bu hastane onu kaybedemez. | Open Subtitles | لا يمكن لهذا المستشفى أن يفقدها. |