Böyle şeyler, düşünmeden, aniden oluverir. | Open Subtitles | المرء لا يخطط لهذه الأشياء إنها تحدث فقط |
Böyle şeyler için, arkadaşım eğitimli olmalıyız. | Open Subtitles | لهذه الأشياء يا صديقي نحن يجب أن نتعلّــم |
Şu şeylere bak, eski jiletler, damar açıcı ilaç... | Open Subtitles | انظر لهذه الأشياء -لديك أمواس قديمة، "روجاين " |
Ama artık böyle şeylere takılmayacağım. | Open Subtitles | لكنني لن أسمح لهذه الأشياء بأن توقني بعد الآن. |
Ben de ona, bu tür şeyler için üzülmemesini, diğer çocukların sırf o tepki versin diye onunla uğraştıklarını, | Open Subtitles | فقلت له أنه لا يجب أن ينزعج لهذه الأشياء الصبيه الاخرون يحاولوا اغاظته, ليحصلوا منه على ردة فعل |
İnsanların böyle şeyleri yapabileceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف بما يمكن لهذه الأشياء أن تفعل للرجل |
Ve biliyorsun bu tür şeyleri haftalar öncesinden planlıyorlar ki belki birileri gelip izler. | Open Subtitles | تعلم أنهم يخططون لهذه الأشياء كل أسبوعين فقط ليحضر أحد ما |
bu şeylere karşı pes etmeyeceğim, yaptıkları şeylerden sonra olmaz. | Open Subtitles | أنا لن أستسلم لهذه الأشياء بعد مافعلوه بطاقمى |
Ağzım Böyle şeyler için tükürük bile salgılamıyor. | Open Subtitles | إن لفمي لايستطيع حتى يسيل لعابه لهذه الأشياء |
Çünkü Böyle şeyler için zamanı var ve adını söylemek hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | لأنّ لديها وقتاً لهذه الأشياء وأنا أحبّ النطق باسمها |
Genelde Böyle şeyler arkandan çevrilirdi ama son günlerde, kavgacı sinirli ve itip kakan birisi oldun. | Open Subtitles | عادة لا تهتم لهذه الأشياء لكن مؤخراً , لقد أصبحت حربياً غاضباً , مُبعداً الناس عنك |
Bütün Şu şeylere bir bak. | Open Subtitles | انظروا لهذه الأشياء |
- böyle şeylere zaafım var. -Belki bu melek besini kek olabilir. | Open Subtitles | عندي ضعف لهذه الأشياء ربما هي كعكة غذاء الملائكة |
Okuldaki en popüler çocuklardan biri olmanın eşiğindeyim. böyle şeylere önem veren biri olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لكنني نوعاً ما قاربت أن أكون على قمة الشباب المشهورين والمحبوبين بالمدرسة لم اظنك من النوع الذي يهتم لهذه الأشياء |
Beni böyle şeylere çağırmazlar ki. | Open Subtitles | لا يدعونني لهذه الأشياء |
Quantico'da bu tür şeyler için okullar var zaten. | Open Subtitles | و لكن يملكون مدارس لهذه الأشياء "في "كوانتيكو |
Kadın bir doktor olmakla sürekli böyle şeyleri yaşamadığımı mı zannediyorsun? | Open Subtitles | ألا تظنني أتعرض لهذه الأشياء طوال الوقت لكوني طبيبة؟ |
Ama artık bu tür şeyleri umursamıyorum. | Open Subtitles | لكنى لم أعد أهتم لهذه الأشياء الآن |
Bilmiyorum. Bir çeşit virüs, insanları bu şeylere çeviriyor. Ama neden? | Open Subtitles | لا أعرف، نوعٌ من الفيروسات يقوم بتحويل البشر لهذه الأشياء ، لكن لماذا ؟ |