3 ay yakın bir zaman değil. Ve bu da bu seferlik. | Open Subtitles | ثلاثة شهور ليست قريبة وهذا بالنسبة لهذه المرة فقط |
Sadece bu seferlik annenin düşündüklerinde bir parça doğruluk payı varsa azıcık-ufacık bir pay o zaman belki de süreci hızlandırıp bunu kesebilirsin. | Open Subtitles | إنه لهذه المرة فحسب اذا كان هنالك اي ذرة من الحقيقة لما تعتقده أمك |
Sadece bu seferlik tatlım. Kahyanız değilim ben. | Open Subtitles | فقط لهذه المرة يا عزيزي فأنا لست مدبة منزلكم |
"Başkalarının başına gelenler için kendini suçlayamazsın" derler ya, bu kez kendini suçlayabilirsin. | Open Subtitles | لا يمكنكَ أن تلوم نفسكَ لما يحصل للأخرين لكن لهذه المرة يمكنكَ قول ذلك فعلاً |
Galiba ben de bu kez Adam ile yanı fikirdeyim. | Open Subtitles | نعم! أنا لا أعلم , ديرس. أعتقد بأني يجب أن أصطف بجانب آدام لهذه المرة. |
Sadece bu seferlik buluşma gecesi parametrelerini askıya alsak da gece biraz daha burada kalsan? | Open Subtitles | ماذا إذا، لهذه المرة فقط نقوم بتعليق شروط ليلة الموعد العاطفي و تبقين لفترة أطول؟ |
Biliyorum ama sadece bu seferlik emekliliğe ara verebilirsin. | Open Subtitles | أعرف، ولكن يُمكنك العودة من تقاعدك لهذه المرة فقط |
bu seferlik sadece sürsen yeter. | Open Subtitles | ماذا لو تقودين مسرعة لهذه المرة فحسب؟ |
Evet, bu seferlik böyle olsun, tamam mı? | Open Subtitles | نعم, أظن هذا, لهذه المرة أوك؟ |
Sadece bu seferlik. | Open Subtitles | حسناً، لربما لهذه المرة وحسب |
Sadece bu seferlik. | Open Subtitles | هذا فقط لهذه المرة |
Belki sadece bu seferlik. | Open Subtitles | ربما لهذه المرة الوحيدة |
Ama bu kez size karşı değil. | Open Subtitles | ولكن فقط لهذه المرة لست ضدكم |
bu kez olmaz. | Open Subtitles | ليس لهذه المرة |