"لهما نفس" - Translation from Arabic to Turkish

    • aynı
        
    aynı kan grubu. aynı boy. Veri tabanında daha uyumlu biri bulunamadı. Open Subtitles ‫جداً، لهما نفس النوع والحجم، ‫شبكة التبرع ما كانت لتجد أفضل منه
    O yüzden de gökyüzündeki açısal boyutu aynı görünüyor. TED لذلك يبدو أن لهما نفس القطر الزاوي في السماء.
    Simetri nedir? Bu duvarlardan iki tane olduğu zaman aynı simetriye sahip oluyorlar mı? TED ما هو التماثل؟ عندما لدينا جدارين، هل لهما نفس الأشكال المتماثلة؟
    Ama bence bunlar nerdeyse birbirinin aynı şeyler. Open Subtitles و لكنى أخمن أن كلتا الكلمتين لهما نفس المعنى
    İçinde bulunduğumuz durumda, sıradanlık ve deha aynı derecede yararsız. Open Subtitles فى هذا الموقف، العبقرية و التدنى الفكرى لهما نفس القدر من اللاأهمية
    Siz bir aşk hikayesi üzerinde çalışır veya aşığınızı kaçırır gibi romantizmle, renklenmeyle aynı etkide olan beşinci bir Öklit planına yeltendiniz. Open Subtitles تجاوزت فيه و صبغته بهاله و بطابع رومانسى حيث كان لهما نفس التاثير كما لو ان تاليف قصه حب عندك
    Gece yarısından önce doğururlarsa, çocukların doğum günleri aynı olacak. Open Subtitles في هذه الحالة سيكون لهما نفس تاريخ الميلاد
    İkisinin de muzdarip oldukları aynı hastalığın farkında olunmaması, ilginç. Open Subtitles الاحتمالات بأن بولا غراي وجورج كيرنز أن لهما نفس المرض غير موجودة عمليا
    Yani, komşun ve kurbanın isimleri aynı mı? Open Subtitles إذاً فإن جارتكِ والضحية لهما نفس الإسم ؟
    Polislerin ve hukukçuların görevlerinin aynı olduğunu sanıyordu. Open Subtitles كان يعتقد أن المحامي والشرطي لهما نفس المهمه
    Evet, baba, eğer aynı değerdelerse iki kart koyabilir. Open Subtitles مسموح له يا أبي أن يضع ورقتين لو أن لهما نفس القيمة
    Hayır, aynı isme sahipler, ama aynı insan değiller. - Evet. Open Subtitles لا، لهما نفس الإسم ولكن من الواضح أنهما شخصان مختلفان
    Eğer aynı renk değillerse, uyumlu eşleşmiş olmuyorlar. Open Subtitles و إذا لم يكن لهما نفس اللون فإنهما غير متطابقين
    annem ve babam da da aynı burun var, hiçbirimiz derslerimiz iyi çalışmazdık. Open Subtitles أبي وأخي لهما نفس الأنف,ولاأحد منا يدرس جيداً
    Tek yumurta ikizleri aynı DNA'ya sahiptir. Open Subtitles التوأمان المتماثلان لهما نفس الحمض النووي
    İnsan beyni ve dizüstü bilgisayar neredeyse aynı ağırlıktalar. Open Subtitles الدماغ البشري و الحاسوب المحمول لهما نفس الوزن تقريباً
    Bütün gurbetçilerin aynı hikayesi olduğunu düşünmeye başlıyorum. Open Subtitles نعم , لقد بدات اعتقد ان كل ذوى الرتبات السابقين لهما نفس القصة
    Bir bilim kurgu filmindeki iki robot asla aynı sesi çıkarmaz. Open Subtitles أنت تعرف أنه لا يوجد روبوتان لهما نفس الصوت في أفلام الخيال العلمي
    Parmak izi kadar iyi hiçbir iki su kaynağı aynı diyatom sayısına sahip değil. Open Subtitles لا يوجد مصدران مائيان لهما نفس مستعمرة الدياتوم
    Bakım kremi zevki aynı olan iki kurban. Bu tesadüf olamaz. Open Subtitles ضحيّتان لهما نفس الذوق في دهان الجلد، لا يمكن أن تكون صدفة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more