Bu kötü bir fikirdi, çünkü Makedon Kralı Filip'in Büyük İskender adında bir oğlu vardı ve Chaeronea Savaşı'nı kaybettiler. | TED | كانت تلك فكرة سيّئة، لأنّ فيليب المقدوني كان له ابن يدعى اسكندر الأكبر، وخسروا ضدّه معركة خيرونيا. |
Sana çok kızdı! Artık bir oğlu olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | لقد تبرأ منك يقول أنه ليس له ابن |
Sana çok kızdı! Artık bir oğlu olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | لقد تبرأ منك يقول أنه ليس له ابن |
"Keşke bir oğlu olsa. Mümkünse yeniyetmelik çağında bir çocuk." | Open Subtitles | فقط لو له ابن" "طفل مراهق لو أمكن |
Konuşma ilerledikçe, adamın bir oğlu olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | اتضح أن هذا الرجل له ابن. |
- Onun bir çocuğu var! bir oğlu var! Neredeyse ölüyordu! | Open Subtitles | له ابن ، إنّه ميّت تقريباً |
İkisinin de bir oğlu oldu. | Open Subtitles | وكل واحد منهم كان له ابن |
O'nun da Yakup adında bir oğlu olacak. | Open Subtitles | سيكون له ابن (اسمهُ (يعقوب |