"له بالدخول" - Translation from Arabic to Turkish

• onu içeri
• da girsin
• içeri girmesine
• İçeri girmesine izin

- Bu korku yüzünden de kurbanları güvende hissetmek için onu içeri alıyorlar.
39,450 و ذلك الخوف يشجع ضحاياه للسماح له بالدخول بحجة إبقائهم في مأمن

Turbo kapıya gagasıyla vurur, onu içeri alırız ve buraya gelir
كان توربو يطرق على الباب بمنقاره فسمحنا له بالدخول فأتى إلى هنا

Aynı şekilde, farklı şarkıyla. onu içeri alsan iyi olur.
بنفس الطريقة وبألحان مختلفة اسمحي له بالدخول

Tanrı aşkına Jim, bırak da girsin.
جيم), بحق الله إسمح له بالدخول) لا, لا, ليس بعد

Eğer biri burada olsaydı, ...içeri girmesine izin verirlerdi.
إذا كان شخص ما هنا، ويمكن أن يكون بسهولة السماح له بالدخول.

Evet, bu doğru. Monsenyör biraz önce geldi. - onu içeri aldım ve bana dedi ki...
انه اسقف حقيقي لقد جاء من فترة وسمحت له بالدخول

onu içeri almazsak başkalarıyla gelir.
إذا لم نَسْمحُ له بالدخول هيرجع مَع الآخرين

Eğer onu içeri almasaydı adam ölmüş olacaktı.
لو لم يسمح له بالدخول كان من الممكن أن يموت

Zorla giriş belirtisi yoktu, bu yüzden o katili biliyordu ve onu içeri aldı diye düşünülmüş.
لذا إفترضنا أنها كانت تعرف القاتل، وسمحت له بالدخول.

Eğer tutuklanmasa ve durdurulmasaydı, ...onu içeri almak için tereddüt etmezdiniz, öyle değil mi?
و لو لم يتم إعتقاله و قام بزيارتك, لم تكوني لتترددي للسماح له بالدخول , أليس كذلك؟

Maalesef kimlik belgesi olmadan onu içeri alamam.
للأسف، لايمكنني السماح له بالدخول دون إثبات شخصيته

Rafael. onu içeri alman için sana ne söyledi?
رافاييل ، ماذا قال لك حتى سمحت له بالدخول ظ

Belki de bu yüzden onu içeri almadılar.
ربما هذا هو السبب أنهم لم يسمحوا له بالدخول

Bırak beni! onu içeri alacağım.
إتركني يجب أن أسمح له بالدخول.

onu içeri bile alamadın. - Niçin?
أنت لم يسمحوا له بالدخول لماذا؟

Bana seslenip kapıyı yumrukladı ve onu içeri almam için çığlıklar attı.
... وكان يشتمني و يطرق الباب بعنف وصرخ علي للسماح له بالدخول ...

- Durdurun Sakın kaçmayın... - onu içeri almamalıyız.
لاتدعوه يفلت لاتسمحوا له بالدخول

Baba, bırak da girsin.
-أبي، إسمح له بالدخول .

Tek yapmanız gereken şey kapıyı açıp içeri girmesine izin vermek.
وكل ما عليكم فعله هو السماح له بالدخول إلى قلوبكم.