"له بالذهاب" - Translation from Arabic to Turkish

• gitsin
• Onu serbest
• izin veriyorsun

Onu durdurmayın. Bırakın Ali Baba'ya gitsin.
لا داعي لإيقافه أسمح له بالذهاب إلى علي بابا

"gitsin" demedim zaten.
حسناً , لم أقل بانّه عليكَ السماح له بالذهاب

Bırak gitsin. Onları bekletme.
اسمحي له بالذهاب لا تجعليه ينتظر.

Onu serbest bırakmak, normal bir çocuk olmasına izin vermek falan işte.
السماح له بالذهاب في ان يكون طفلا طبيعيا وكل ذلك

Onu serbest bırakmadan önce bazı şeyleri açıklığa kavuşturmamız gerek.
يجب أن نحل بعض الأمور أولاً قبل أن نسمح له بالذهاب

Umurunda olmalı çünkü eğer Onu serbest bırakırsak neler döndüğünü hemen anlayacaktır.
حسنا، يجب عليك، لأنه إذا سمحنا له بالذهاب بعد ذلك، هو ستعمل معرفة لماذا سريع جدا.

Gitmesine izin veriyorsun. Eğer konuşursa, hedefteki sen olacaksın.
انتي سمحتي له بالذهاب ، وسيتكلم ، أنت في وضع صعب

- Gerçek anlamda mı "bırakalım gitsin"?
, مثل السماح له بالذهاب , تركه يذهب

"Tanrım, gitsin, ne olur yok olsun." dedim.
قلت، "أوه، الله، من فضلك تأكد له بالذهاب الذهاب .."

Beast, bırak onu gitsin.
الوحش، والسماح له بالذهاب.

Clark, bırak gitsin.
كلارك، والسماح له بالذهاب.

Lütfen gitsin.
يرجى السماح له بالذهاب.

Çok kararlı.Bırakın gitsin.
ومن قراره. السماح له بالذهاب.

Ve biz Onu serbest bıraktık.
و نحن سمحنا له بالذهاب

Onu serbest bırakman gerek.
يجب عليك السماح له بالذهاب

- Onu serbest bıraktım.
اضطررت الى السماح له بالذهاب.

Onu serbest bırakmanız lazım.
تحتاج إلى السماح له بالذهاب.

- Onu serbest bırakmamı sağladığın için.
-لجلعى اسمح له بالذهاب

Gitmesine izin veriyorsun.
وإنّك تسمح له بالذهاب.

Sürekli gitmesine izin veriyorsun.
تستمر بالسماح له بالذهاب.