Şanslıyız ama. Maliye Bakanı'nı izlediğimiz 5 blok uzaktaki kamera açısı. | Open Subtitles | كنا محظوظين، كاميرات لا تخصهم لوزير المالية على بعد خمس مبانِ |
Britanya Dışişleri Bakanı'na konuşma metinleri yazdım. | TED | أصبحت محرر خطابات لوزير الخارجية البريطاني. |
Bu telgraf Devlet Mareşali Hermann Goering'den Dışişleri Bakanı Ribbentrop'a. | Open Subtitles | وقع ارسال تلغراف لوزير الخارجية فون ريبنتروب. |
Devlet Güvenlik Bakanlığı için, bu sözde gayri-resmi çalışanları en önemli maşalarıydı. | TED | لوزير أمن الدولة، هؤلاء المسمّون بموظفين غير رسميين كانوا أهم الأدوات. |
Loser Syndrome mu? | Open Subtitles | لوزير سيندروم? |
- İçişleri Bakanına gidebilirdim. | Open Subtitles | - . يمكننى الذهاب لوزير الداخلية - |
Hala savunma bakanlığında danışman olarak çalışıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | -أنت ما تزال تعمل كمُستشار لوزير الدفاع، صحيح؟ |
General Pettibone'un en yakın arkadaşlarından biri de Savunma Bakanı George Deck ert'tı. | Open Subtitles | الجنرال بيتيبون كان من الأصدقاء المقربون لوزير الدفاع جورج ديكيرت |
Bir sonraki konuşmamda Çin Dışişleri Bakanı'na ne diyeceğim? | Open Subtitles | ماذا أقول لوزير الخارجية الصيني عندما أتصل به ثانيةً؟ |
- İçişleri Bakanı'nın okul arkadaşıymış. | Open Subtitles | كان زميلأ فى المدرسة لوزير الداخلية لدينا. |
Bugün eski Savunma Bakanı'nın üç oğlu askerlik için Ronsan Dağı'na gitti. | Open Subtitles | لقد جند الأولاد الثلاثة لوزير الدفاع السابق سيو يونق هاك في مركز نونسان للتدريبات العسكرية |
İçişleri Bakanı'na mektup yazmanız gerek, Bay Shortt. | Open Subtitles | يجب أن تكتب خطابًا لوزير الداخلية السيد شورت |
Enerji Bakanı'nın işe kafası iyi bir şekilde gitmesi sence normal mi? | Open Subtitles | هل تعتقد أنه من الجيد لوزير تطوير الطاقة ليحضر للعمل وهو منتشي من المخدرات |
Bu sözlerle birlikte Dışişleri Bakanı'nın kapanış konuşması bitmiş olacak, ...bununla birlikte arka çıkışlar açılacak. | Open Subtitles | هذا سينهي الملاحظات الختامية لوزير الدولة، في الوقت الذي تكون فيه المخارج الخلفية مفتوحة. |
Savunma Bakanı'nın Özel Danışmanı Jack Bauer'ın emirleri altında hareket ediyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أتصرف طبقاً لأوامر المستشار الخاص لوزير الدفاع (جاك باور) |
O, savunma Bakanı için dans ederken, biz yardımcısıyla konuşacağız. | Open Subtitles | بينما ترقص لوزير لدفاع سنتكلم مع النائب |
Bir iklim Bakanı için pek akıllıca değil. | Open Subtitles | اعتبرها قلة ذكاء بالنسبة لوزير المناخ |
Rus Dışişleri Bakanı'na bu özel eşarp için minnetlerimi belirtmek isterim. | Open Subtitles | أود التعبير عن شكري لوزير الخارجية الروسي على وشاح " سكوفارشي " الجميل أشكرك |
Ticaret Bakanı ile sadece o seninle konuşunca konuş. | Open Subtitles | تحدّثي لوزير التجارة إلا عندما يخاطبك |
Sakın unutmayın burası Adalet Bakanlığı mülküdür. | Open Subtitles | تذكر، أن هذه الإقطاعية تعود لوزير العدل نفسه. |
Siteyi kapatmaya kalktıklarında bir Kültür Bakanlığı yetkilisi lehine kulis yapmış. | Open Subtitles | وعندما حاولوا إغلاقه، مُساعد لوزير الثقافة حاول التأثير على المسؤولين لأجل مصلحتك. |
Loser Syndrome. | Open Subtitles | لوزير سيندروم |
Içişleri Bakanına açıklamak için mi? | Open Subtitles | لتشرح لوزير الداخلية الأمر؟ |
Dışişleri bakanlığında üçüncü kıdemli asistanım. | Open Subtitles | المساعد الثالث لوزير الشئون الخارجية |