- Bu Yüzbaşı Karen Emma Walden. O, savaş için verilen Onur Madalyası'na aday gösterilen ilk kadın. | Open Subtitles | إنها أول سيدة رشحت لوسام الشرف من أجل القتال |
O, savaş için verilen Onur Madalyası'na aday gösterilen ilk kadın. | Open Subtitles | إنها أول سيدة رشحت لوسام الشرف من أجل القتال |
Ama teselli edecekse, başkan olduğumda dördünüzü Şeref Madalyası'na aday göstereceğim. | Open Subtitles | ولكن إذا كان أي عزاء، وانا ذاهب لترشيح أربعة منكم لوسام الشرف مرة واحدة وأنا رئيس. |
Potansiyel bir Onur Madalyası adayının, evinde yasadışı uyuşturucularla ölü bulunduğu, basının kulağına gitmiş. | Open Subtitles | الصحافة وصلها نبأ أن مرشح محتمل لوسام الشجاعة عُثر عليه ميتًا وبحوزته مخدرات غير شرعية |
Onur Madalyası'nı kazanmış olmasına şaşırmadım. | Open Subtitles | لست متفاجئ أنه كان مُرشح لوسام الشرف |
Onur Madalyası'nı başka neden ona vereyim? | Open Subtitles | لم غير ذلك قد أرشحه لوسام الشجاعة؟ |
İfadesi alınan, Bay Ernie Yost Onur Madalyası sahibi ifadeyi alan, NCIS Özel Ajanı L. Jethro Gibbs. | Open Subtitles | (بيان السيد (إرني يوست المستلم لوسام الشجاعة لعميل التحقيقات البحري (ل. |
Olay mahalline dokunmamam gerekirdi ama bunun Eric'i kötü göstereceğini biliyordum ve bunun, Onur Madalyası adaylığını etkilemesini istemedim. | Open Subtitles | لم يتوجب علي أن ألمس مسرح الجريمة ولكنني علمت أنها ستجعل (إيريك) يبدو بمظهر سيئ و لم أرغب أن تؤثر في ترشحه لوسام الشرف |
Olayda yaşananlarla ilgili ifadesi Kutzler'ın, Onur Madalyası için düşünülmesinde önemliydi. | Open Subtitles | إدلائه للوقائع بشأن الحادث كان محوريًا في وضع (كوتزلر) في الإعتبار للترشح لوسام الشرف |
Kutzler, 2012'de Onur Madalyası'na aday gösterildi. | Open Subtitles | دافيس رايلي) كان يقول الحقيقة) كوتزلر) كان مسجل لوسام الشجاعة عام2012) |
Yüzbaşı Kutzler"ın ilk Onur Madalyası adaylığını öldürdüğünüz için. | Open Subtitles | (قتل الملازم (كوتزلر المرشح الأول لوسام الشجاعة |
Çavuş Shaw'a şeref Madalyası verilmesini önereceğim, efendim. | Open Subtitles | سأرشح الرقيب (شو) لوسام الشرف, سيدى |