| Evet, artık bir iş için ötemezler çünkü kazançlarını kestin ve değersiz şeyler yapıyorlar. | Open Subtitles | نعم, لوظيفه لا يهتمون بها بعد الآن لأنكم قطعتم فوائدهم وهم يجنون تراهات |
| Babam iş için buraya Philadelphia'dan taşınmış. | Open Subtitles | حسناً, انتقل أبي إلى هنا لوظيفه في فيلادالفيا |
| - Yardım etmeyi isterim ama oturabileceğim ve hayvan dışkısından uzak olacağım bir iş olması gerekiyor. | Open Subtitles | أحب المساعده و لكنى أحتاج لوظيفه حيث يمكننى الجلوس و بعيداً عن روث الحيوانات |
| Peki, tatlım. Gerçekten kendine bir iş bulman lazım. | Open Subtitles | حسنا عزيزتى انت حقا تحتاجين لوظيفه |
| Böyle bir iş için tecrübe gerekmiyor mu? | Open Subtitles | هل تريد خبره لوظيفه مثل هذه؟ |
| Bir iş gerekiyor.... | Open Subtitles | ... أحتاج لوظيفه |