"لوقت متأخر" - Translation from Arabic to Turkish

    • geç saatlere kadar
        
    • geç saate kadar
        
    • geç vakte kadar
        
    • geç saatte
        
    • mesaiye
        
    • Çok geç
        
    • mesai
        
    • Eve geç
        
    • Fazla geç
        
    • Bu saatte
        
    • geciktiğinde
        
    • geç saatlerine kadar
        
    Burada tabii ki bir yol var, ki bu da gece geç saatlere kadar oturup bütün haberleri okuyarak bütün gerçekleri ezberlemek. TED هناك، بالطبع، طريقة واحدة، وهي الجلوس لوقت متأخر من الليل وتعلم كل الحقائق عن ظهر قلب من خلال قراءة كل هذه التقارير.
    Çok geç saatlere kadar çalıştık. Annesiyle tanıştın mı? Harika biridir. Open Subtitles . كنا نعمل لوقت متأخر جداً . هل قابلت والدتة ؟
    geç saatlere kadar burada envanter çıkardığın için çok sevindim. Open Subtitles أنا سعيدة جداً لأنك هنا تقوم بجرد للسلعة لوقت متأخر.
    geç saate kadar çalışabilirdim. Sorun olmaz çünkü sevgilim şehir dışında. Open Subtitles يمكنني العمل لوقت متأخر, هذا لا يهم لأن صديقتي خارج البلدة
    Bakalım içlerinde geç saate kadar açık olan var mı. Open Subtitles حسنا، لنرى اذا كانت احداهم تبقى ابوابها مفتوحة لوقت متأخر
    Uyumama izin verdiğin için teşekkürler bebeğim. geç vakte kadar ayaktaydım. Open Subtitles شكراً لسماحكِ لي بالنوم بالداخل يا عزيزتي لقد كنت مستيقظ لوقت متأخر
    Eşin olsaydım, geç saatlere kadar kalıp bütün arkadaşlarınla arkadaş olabilir miydim? Open Subtitles اذا كنت شريكتك, هل يمكنني البقاء لوقت متأخر واصبح صديقة لكل اصدقائك؟
    Evet envanterlerle uğraşıyordum ve geçen hafta geç saatlere kadar çalıştım. Open Subtitles نعم اردتها ان تكون شامله لذلك عملت لوقت متأخر الاسبوع الماضي
    Seni böyle geç saatlere kadar tutan Bill mi, merak ediyorum. Open Subtitles إنّني فقط أتساءل ما إذا كان بيل أبقاك لوقت متأخر جدّاً.
    Dün gece herkes gittikten sonra o burada kaldı. geç saatlere kadar çalıştı. Benden mum istedi. Open Subtitles البارحة، عندما غادر الجميع، بقي هنا لوقت متأخر جدًا يكتب لوحده بلا نور
    Bu yüzden geç saatlere kadar kalmanı istemiyorum. Open Subtitles لذا، أنا لا أحب أن تبقين لوقت متأخر خارجاً
    Gould geç saatlere kadar çalışırmıydı ? Open Subtitles قبل ان يتم غلق المكتب. لا بد وأن جولد كان يعمل لوقت متأخر
    Biliyor musun benim de geç saate kadar çalışmam gerekebilir. Open Subtitles نعم، صحيح، أتعلمين أنا أيضاً بالواقع قد أعمل لوقت متأخر
    geç saate kadar çalıştım. Sabaha karşı anca yatabildim. Open Subtitles لقد عملت لوقت متأخر ليلة أمس إننى لم أنم حتى الفجر
    Eşine... seni bu geç saate kadar alıkoyduğum için beni bağışlasın diye. Open Subtitles و لأجل زوجتك ، لتسامحني لأني أبقيتك لوقت متأخر
    Adamlarını geç saate kadar mı çalıştırdın, Mike? Open Subtitles هل كنت تجعل فتيانك يعملون لوقت متأخر يا مايك؟
    Gece geç saate kadar çalışacağım. Open Subtitles أحتاج للعمل لوقت متأخر الليلة هناك دجاج بارد في الثلاجةِ.
    Biliyorum geç vakte kadar çalışıyor o yüzden bir uğrayayım dedim. Open Subtitles أعرف , إنها تعمل لوقت متأخر لذلك اعتقدت بأن آتي
    Bu akşam geç saatte de olsa üniversite konusunu konuşmayı umuyordum. Open Subtitles كنت آمل أن نؤجل الكلام عن الكلية لوقت متأخر الليلة
    Maalesef, buraya tıkılıp kaldım çünkü patronum mesaiye kalmamızı istedi. Open Subtitles لسوء الحظ أنا عالق هنا لأن رئيسنا يجبرنا على العمل لوقت متأخر
    Arayan, Buffy'ydi. Fazla mesai yapacakmış. O yüzden benim gidip... Open Subtitles كانت هذه بافي ستعمل لوقت متأخر , لذلك ربما وجب عليّ الذهاب
    Eve geç dönmeme, plak çalmama falan izin vermiyor. Open Subtitles هو لا يدعني أبقى في الخارج لوقت متأخر أو تشغيل الأغاني أو أي شيء آخر.
    İyi geceler. Fazla geç yatmayın. Open Subtitles ليلة سعيدة، لا تبقيا لوقت متأخر
    Bu saatte iş görüşmesi normal midir? Open Subtitles أهو تقليد متّبع لمنقاشة العمل لوقت متأخر ؟
    Hep birlikte onun evine gittik ve gecenin geç saatlerine kadar müzik dinledik. Open Subtitles وذهبنا لشقته واستمعنا للموسيقى لوقت متأخر من الليل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more