Eskisi üzerinde siyah yastıkları olan mavi bir kanepeydi. | Open Subtitles | الأريكة القديمة كان لونها أزرق مع وسادات سوداء |
Karısının anahtarlarını aldığını ve mavi bir Rav 4 ile buradan uzaklaştığını söylediler. | Open Subtitles | قال أنهم أخذو مفاتيح سيارة زوجته وهي نوع راف,لونها أزرق |
Bell birisinin evimizin önünde açık mavi bir kamyonetin bir kaç kez parkettiğini gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | (بيل) أخبرنى بأن أحداً ما رأى شاحنه لونها أزرق فاتح متوقفه أمام منزلنا عده مرات |
Araban, o gün kullanmadığın, gökyüzü mavisi bir Oldsmobile Cutlass sedan mıydı? | Open Subtitles | سيارتك التي لم تقودها في ذلك اليوم هل كان لونها أزرق سماوي اولدز موبيل كوتلاس |
-Buz mavisi, beyaz tavanlı. | Open Subtitles | سيارة كاديلاك كوبيه دي فيلي, لونها أزرق, سقفٌ أبيض |
Bell birisinin evimizin önünde açık mavi bir kamyonetin bir kaç kez parkettiğini gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | (بيل) أخبرنى بأن أحداً ما رأى شاحنه لونها أزرق فاتح متوقفه أمام منزلنا عده مرات |
Aslında beş kapılı station wagonu vardı, kobalt mavisi. | Open Subtitles | في الواقع, كان لديه سيارة بخمسة أبوب... لونها أزرق فضي |
Geceyarısı mavisi mi? | Open Subtitles | هل لونها أزرق غامق |
Bu çini mavisi. | Open Subtitles | لونها أزرق (ديلا روبيا) |
Bu çini mavisi. | Open Subtitles | لونها أزرق (ديلا روبيا) |