Bak, eğer bana zarar vermeye geldiysen silahsız gelerek bayağı aptallık etmişsin. | Open Subtitles | أوَتعلم، لو جئت إلى هُنا لإيذائي، فإنّك غبيّ جداً بقدومك بدون سلاح. |
Ama eğer beni sinirlendirmek için geldiysen, hiç vaktim yok, tatlım. | Open Subtitles | لكن لو جئت للحوم حول قفصي فليس لدي الوقت .. |
Yardım istemek için geldiysen sana yardım edemem. | Open Subtitles | لو جئت لطلب المُساعدة، فلا يُمكنني أن أمنحك إياها. |
Eğer buraya gece gelirsen Çin usulü yengeci denemeni öneririm. | Open Subtitles | لو جئت هنا في الليل جربي طبق السرطان القفاز إنه الذوق المحلي |
"Eğer gelirsen... "...aradığın cevapları sana vermek için elimden geleni yaparım. | Open Subtitles | لو جئت سأعمل جهدي علي تقديم الإجابات التي تسعين لها |
Çamaşır için geldiysen benimkiler yıkanıyor şu anda. | Open Subtitles | لو جئت من أجل الغسيل فقد أنهيته بالفعل. |
Bak, buraya hafızamı tazelemeye geldiysen... | Open Subtitles | لو جئت إلى هنا لتقليب الذكريات |
Yardım için gelirsen sana birşey veremem. | Open Subtitles | لو جئت لطلب المُساعدة، فلا يُمكنني أن أمنحك إياها. |
- Senin baba olayın var eğer bir daha bu kızın yanına gelirsen, senin de cinsel suç olayın olacak. | Open Subtitles | و سوف تُتّهم بالإعتداء الجنسي على قاصر لو جئت بالقرب من هنا مرّة أخرى |
Eğer beni görmeye gelirsen beni, seni sevdiğim kadar sevdiğini anlayacağım. | Open Subtitles | لو جئت للوداع سأفهم أنك تحبيني لدرجة أحبك |