Eğer birini tanıman gerektiğini düşünüyorsan, tanıyormuş gibi yapıyorsun. | Open Subtitles | لو ظننت بأن عليك أن تعرف شخص ما، تدّعي ذلك |
Eğer yaşlı Primo'nun senin işini bitirebileceğini düşünüyorsan, bekle ve ne yapacağımı gör. | Open Subtitles | لو ظننت ان العجوز بريمو سيصمت علي ما فعلته انتظر حتي تري ما سافعله هنا |
Çünkü, bir çay için senden para alcak kadar götlek biri olduğumu sanıyorsan tekrar düşüncen, işte o kadar! | Open Subtitles | لأنك لو ظننت انني ملعون كفاية لأحمل كأس شاي إليك ففكّر مجدداً |
Bu cümlelerin seni daha havalı kıldığını sanıyorsan yanılıyorsun. | Open Subtitles | لو ظننت أن التخلص من كل الترخيم من عباراتك يجعل حجتك أكثر شرعيه أنت مخطىء |
Sırf sihir yapabilmek için benim üzüntümden faydalanıyorsan... | Open Subtitles | لو ظننت أنك تستغلين حزني فقط لتحصلي |
Sırf sihir yapabilmek için benim üzüntümden faydalanıyorsan... | Open Subtitles | لو ظننت أنك تستغلين حزني فقط لتحصلي |
Bulunacağını bilsem, Aramalara binlerce yıl devam ederdim. | Open Subtitles | كنت لأبحث فترة ألف عام لو ظننت أنه يمكن العثور عليه |
Sana hediyeni vereceğimi de düşünüyorsan, maalesef yanılıyorsun! | Open Subtitles | و لو ظننت انى سأقدم لك هدية الآن فأنت على خطأ |
Ayrıca bu ekipte öyle birini bulunduracağımızı düşünüyorsan göründüğünden daha aptalsın demektir. | Open Subtitles | لو ظننت أننا سنضع أشخاص منحرفين فأنت أغبى مما يبدو عليك |
Pekala, eğer beni kullanmana izin vereceğimi düşünüyorsan durma öldür beni, çünkü sen delirmişsin. | Open Subtitles | لو ظننت أنني سأدعك تستغلني ثم تقتلني فإنك مجنون. |
Ama bu adamın hayatında çektiği acıyı tek bir saniyeliğine de olsa ölçebileceğini düşünüyorsan işte o zaman babayı görürdün. | Open Subtitles | لكن لو ظننت ولو لثانية واحدة أنكِ جربتِ الألم الحقيقي الذي تحمله هذا الرجل في حياته فعليك إذن أن تعيدي حساباتِك |
Zamanını burada boşa harcadığını düşünüyorsan öğrenmen gereken çok şey var demektir. | Open Subtitles | لو ظننت أن وقتك هنا كان هباءاً، فأمامك الكثر لتتعلمه |
Demek istediğim, orada Senin ve benim için bir gelecek olduğunu düşünüyorsan kalabilirim.... | Open Subtitles | لو ظننت أن هناك مستقبلاً لنا لكنت بقيت |
Bilimsel bir başarıyla kabul göreceğini sana itibar edileceğini, veya saygın bir topluluğa girebileceğini sanıyorsan kendini kandırıyorsun. | Open Subtitles | لو ظننت أن الإنجاز العلمي سيأتي بالقبول أو حتى الإجلال، ودخول إلى العالم الراقي، فأنت تخادع نفسك |
Bu bayağı ve abartılı intikam monoloğunun bana hedef şaşırtacağını sanıyorsan fena hâlde yanılıyorsun. | Open Subtitles | لو ظننت أن حديث انتقامك المتقن هذا سيجعلني أفقد أثرك، فأنت مخطئ للغاية. |
Kararın sana ait olduğunu sanıyorsan sadece kendini kandırırsın, Ragnar Lothbrok. | Open Subtitles | أنتَ تخدع نفسكَ يا (راجنر لوثبروك)، لو ظننت أن الاختيار بيدكَ. |
Sonumun Bayan Bates gibi olacağını düşünsem, onun gibi aptal, hakkımdaki en önemsiz şeyi bile birilerine anlatma eğiliminde olacağımı bilsem hemen yarın evlenirdim! | Open Subtitles | لو ظننت انني ساصبح مثل النسة بيتس سخيف حقا, لاعرض نفسي لإخبار الجميع عن كل شيء سخيف عني لتزوجت في الغد |
Tekrar lazım olacağını bilsem asardım, anne. | Open Subtitles | كُنت سأعلقه لو ظننت أنني سأحتاجه مُجدداً، آسف |