bilseydim, uzun zaman önce bu işe bir nokta koyardım. | Open Subtitles | لو كنتُ أعلم لكنتُ وضعتُ حدّاً لذلك منذ زمنٍ بعيد |
Eğer bunu yaptığını bilseydim durdurmaya çalışırdım. | Open Subtitles | لو كنتُ أعلم قيامها بذلك لحاولت منعها من فعل ذلك |
Burada kalacağınızı bilseydim personeli evlerine yollamazdım. | Open Subtitles | ما كنتُ لأرسل الموظفين إلى منازلهم لو كنتُ أعلم بأنكم لا تزالون هنا |
Bu kadar okuma olacağını bilsem benden nefret eden başka tipleri çağırırdım. | Open Subtitles | لو كنتُ أعلم أننا هنا لنقرأ لأحضرت مجموعة أخرى من الناس لتكرهني |
Seni bana getireceğini bilsem çok önceden kendimi bıçaklatırdım. | Open Subtitles | لو كنتُ أعلم أنّ هذا سيعيدك لتكوني بنفس الغرفة التي أنا فيها لكنتُ تعرّضتُ للطعن بوقت أبكر |
Bu işin nereye varacağını bilseydim göz açıp kapayana dek reddetmiştim bile. | Open Subtitles | "لو كنتُ أعلم ما ستؤول إليه تلكَ القضية، لرفضتها بكل ما أوتيت" |
Bu karanlıkta izini sürmek çok zor. Keşke ne olduğunu bilseydim. | Open Subtitles | الممر مُظلم جداً ولا يمكن تعقبه، أتمنى لو كنتُ أعلم ماذا كان ذلك. |
Eğer böyle yaşlanacağını bilseydim buralarda kalırdım. | Open Subtitles | لو كنتُ أعلم أنّكِ في هكذا عمرٍ لكنتُ بقيت |
Aslında söylemiyorum. Hiçbir şey bilmiyorum. Ve bilseydim bile sana söylemezdim. | Open Subtitles | في الحقيقة لستُ أعلم شيئاً لكن لو كنتُ أعلم ما أخبرتكَ شيئاً |
Bak, buraya nasıl geldiklerini ya da ne istediklerini bilseydim belki böyle bir şey olmazdı. | Open Subtitles | انظر، لو كنتُ أعلم كيف وصولوا إلى هنا، أو ماذا يريدون، فربّما ما كان ليحدث ما بدر. |
Bak, buraya nasıl geldiklerini ya da ne istediklerini bilseydim belki böyle bir şey olmazdı. | Open Subtitles | انظر، لو كنتُ أعلم كيف وصولوا إلى هنا، أو ماذا يريدون، فربّما ما كان ليحدث ما بدر. |
Keşke bilseydim yaşam hediyesini bana verdiğinde aslında bana ne vermişti. | Open Subtitles | لو كنتُ أعلم ما أعطتني عندما هبت ليّ هبة الحياة، |
Vay şerefsiz. Hala bu kadar sert olduğunu bilseydim... | Open Subtitles | أيها الوغد، لو كنتُ أعلم إنّك لازلتبهذاالعنف.. |
Eğer bilseydim o gece seni içeriye davet ederdim. | Open Subtitles | لو كنتُ أعلم بذلك، كنتُ لأدعوكِ إلى الداخل ذلك اليوم. |
bilseydim bile sizin gibi yabancılara söyleyemezdim. | Open Subtitles | حتى لو كنتُ أعلم, لا أستطيع قوله لأشخاص من خارج المجلس |
Eğer bilseydim, yanında olurdum. | Open Subtitles | - لو كنتُ أعلم بمكانه، لكنتُ موجودة معه - |
İlk seferin olduğunu bilsem senle hiç yatmazdım da. | Open Subtitles | أنا ما كنتُ لأنام معك أبداً لو كنتُ أعلم بأنها مرتك الأولى. |
bu giysiler.. sonsuza kadar giyeceğimi bilsem, muhtemelen botlarımı değiştirirdim. | Open Subtitles | وهذه الملابس التي لو كنتُ أعلم بانني سأرتديها للأبد لكنتُ قدْ غيرتُ أحذيتي |
Aslında, bilsem bile bu umurumda olmazdı. | Open Subtitles | و هل تعرف أمراً ؟ لم أكن لأكترث بذلك -حتى لو كنتُ أعلم |
Ve bilsem bile sana söylemezdim. | Open Subtitles | وما كنتُ لأخبرك حتى لو كنتُ أعلم. |