"لو كنتُ أعلم" - Translation from Arabic to Turkish

    • bilseydim
        
    • bilsem
        
    bilseydim, uzun zaman önce bu işe bir nokta koyardım. Open Subtitles لو كنتُ أعلم لكنتُ وضعتُ حدّاً لذلك منذ زمنٍ بعيد
    Eğer bunu yaptığını bilseydim durdurmaya çalışırdım. Open Subtitles لو كنتُ أعلم قيامها بذلك لحاولت منعها من فعل ذلك
    Burada kalacağınızı bilseydim personeli evlerine yollamazdım. Open Subtitles ما كنتُ لأرسل الموظفين إلى منازلهم لو كنتُ أعلم بأنكم لا تزالون هنا
    Bu kadar okuma olacağını bilsem benden nefret eden başka tipleri çağırırdım. Open Subtitles لو كنتُ أعلم أننا هنا لنقرأ لأحضرت مجموعة أخرى من الناس لتكرهني
    Seni bana getireceğini bilsem çok önceden kendimi bıçaklatırdım. Open Subtitles لو كنتُ أعلم أنّ هذا سيعيدك لتكوني بنفس الغرفة التي أنا فيها لكنتُ تعرّضتُ للطعن بوقت أبكر
    Bu işin nereye varacağını bilseydim göz açıp kapayana dek reddetmiştim bile. Open Subtitles "لو كنتُ أعلم ما ستؤول إليه تلكَ القضية، لرفضتها بكل ما أوتيت"
    Bu karanlıkta izini sürmek çok zor. Keşke ne olduğunu bilseydim. Open Subtitles الممر مُظلم جداً ولا يمكن تعقبه، أتمنى لو كنتُ أعلم ماذا كان ذلك.
    Eğer böyle yaşlanacağını bilseydim buralarda kalırdım. Open Subtitles لو كنتُ أعلم أنّكِ في هكذا عمرٍ لكنتُ بقيت
    Aslında söylemiyorum. Hiçbir şey bilmiyorum. Ve bilseydim bile sana söylemezdim. Open Subtitles في الحقيقة لستُ أعلم شيئاً لكن لو كنتُ أعلم ما أخبرتكَ شيئاً
    Bak, buraya nasıl geldiklerini ya da ne istediklerini bilseydim belki böyle bir şey olmazdı. Open Subtitles انظر، لو كنتُ أعلم كيف وصولوا إلى هنا، أو ماذا يريدون، فربّما ما كان ليحدث ما بدر.
    Bak, buraya nasıl geldiklerini ya da ne istediklerini bilseydim belki böyle bir şey olmazdı. Open Subtitles انظر، لو كنتُ أعلم كيف وصولوا إلى هنا، أو ماذا يريدون، فربّما ما كان ليحدث ما بدر.
    Keşke bilseydim yaşam hediyesini bana verdiğinde aslında bana ne vermişti. Open Subtitles لو كنتُ أعلم ما أعطتني عندما هبت ليّ هبة الحياة،
    Vay şerefsiz. Hala bu kadar sert olduğunu bilseydim... Open Subtitles أيها الوغد، لو كنتُ أعلم إنّك لازلتبهذاالعنف..
    Eğer bilseydim o gece seni içeriye davet ederdim. Open Subtitles لو كنتُ أعلم بذلك، كنتُ لأدعوكِ إلى الداخل ذلك اليوم.
    bilseydim bile sizin gibi yabancılara söyleyemezdim. Open Subtitles حتى لو كنتُ أعلم, لا أستطيع قوله لأشخاص من خارج المجلس
    Eğer bilseydim, yanında olurdum. Open Subtitles - لو كنتُ أعلم بمكانه، لكنتُ موجودة معه -
    İlk seferin olduğunu bilsem senle hiç yatmazdım da. Open Subtitles أنا ما كنتُ لأنام معك أبداً لو كنتُ أعلم بأنها مرتك الأولى.
    bu giysiler.. sonsuza kadar giyeceğimi bilsem, muhtemelen botlarımı değiştirirdim. Open Subtitles وهذه الملابس التي لو كنتُ أعلم بانني سأرتديها للأبد لكنتُ قدْ غيرتُ أحذيتي
    Aslında, bilsem bile bu umurumda olmazdı. Open Subtitles و هل تعرف أمراً ؟ لم أكن لأكترث بذلك -حتى لو كنتُ أعلم
    Ve bilsem bile sana söylemezdim. Open Subtitles وما كنتُ لأخبرك حتى لو كنتُ أعلم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more