"لو كُنتُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • olsam
        
    • eğer
        
    • olsaydım
        
    fiziksel olarak harika olsam bile bunu başaramam çünkü aptalın tekiyim. Open Subtitles لن أُقبل حتى لو كُنتُ بـ صحةٍ جيّدة لـ أنني أحمق
    Yerinde olsam kırmızı kravat takardım. Open Subtitles لو كُنتُ مكانَك لبَدَّلتُ ربطة عُنقي إلى الأحمَر.
    eğer orda olsam o sopalardan birini alır... eşek sudan gelinceye kadar hepsini teker teker pataklardım. Open Subtitles لو كُنتُ هُناك، كُنتُ سآخُذ إحدي تِلك المضارب المُسطّحة و سأضرب كُل من تبقي منهُم بشدّة.
    Yemin ederim,eğer bu şeyi uçursaydım,şimdiye kadar evde olurdum. Open Subtitles أقسم بالله، لو كُنتُ أنا من يحلق بهذا الشئ، لكُنا بالمنزل الآن
    Senin yerinde olsaydım elimden geldiğince çabuk burayı terk ederdim. Open Subtitles لو كُنتُ بمحلكَ، لهرولتُ مُسرعاً خارج القصر بأقصى ما يُمكنني.
    Ben taç giyecek olsam, zamanımı halkım için bir konuşma hazırlıyarak geçirirdim. Open Subtitles لو كُنتُ أنا مَنْ ستُتَوَّجُ لقضيتُ ساعات ما قبل التتويج في إعداد رسالةِ لشعبي
    Yerinde olsam bunu yapmazdım. Burada değil Bonny'nin odasında. Teşekkürler. Open Subtitles لم أكن لأفعل ذلك لو كُنتُ بمكانك, لا تصعد هناك حيث قُمرَة "بوني".
    Yerinde olsam dikkatli olurdum. Open Subtitles أجل، سأكون حذر لو كُنتُ مكانك.
    Anneme ve diğerlerine anlatacak olsam oturup sana gülerdik. Open Subtitles ...لو كُنتُ سأقول لأُمي والجميع ...كُنـــا لنضحك عليك
    Yerinde olsam bunu yapmazdım. Open Subtitles لم اكن لافعل هذا لو كُنتُ مكانكِ
    Yerinde olsam Dr. Faraj'la görüşürdüm. Open Subtitles لو كُنتُ مكانكَ لذهبتُ إلى الطبيب (فراج)
    Sizin yerinizde olsam, cinayet zanlısı olarak Paige'in babasına yoğunlaşırdım, benim Elliot'ıma değil. Open Subtitles لو كُنتُ مكانكم (لبحثتُ عن والد (بايج بخصوص جريمة القتل وليس زوجيّ
    - Yerinde olsam ona dokunmazdIm. Open Subtitles لو كُنتُ مكانكِ لما فعلتُ ذلك
    Senin yerinde olsam gidip onu arardım. Open Subtitles {\pos(190,250)}سأذهب وأبحث عنهُ لو كُنتُ مكانِك.
    Sizin yerinizde olsam göbek atardım. Gelip için. Open Subtitles سوف أرقُص لو كُنتُ بمكانك.
    eğer gerçekten yardım için buradaysam peder, izin verin yardım edeyim. Open Subtitles لو كُنتُ هُنا حقاً من أجلِ مُساعدتكَ، يا أبتِ دَعني أُساعدكَ إذاً
    eğer inanırsam, ne yapabilirim bilmiyorum. Open Subtitles و لو كُنتُ سأُصدقُه، لا أدري ما الذي سأفعلُه حيالَ ذلك
    Ama eğer onu devireceksem, cephaneye ihtiyacım olacak. Open Subtitles لكن لو كُنتُ أُريدُ طَردَه فسأحتاجُ إلى دليل
    Hayır, arkadaşım, yerinde olsaydım, ki olmadığım için memnunum, Open Subtitles كلا يا صديقي لو كُنتُ مكانَك، و أنا سعيد أني لستُ كذلك
    eğer burada olsaydım, o maymunu üstünden çekerdim. Open Subtitles صدقني، لو كُنتُ موجوداً لأبعدتُ ذلكَ القِرد عَنك
    Ben olsaydım, ayaklarına kapanıp tapardım. Open Subtitles لو كُنتُ أنا مكانَه كُنتُ سأسجدُ عندَ قدميكِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more