Şu an bunun ne anlama geldiğini bilmiyoruz. Ama seni yalnız bırakamayız. seni eve bırakacak bir ajan görevlendiriyorum. | Open Subtitles | لا نعرف ما يعنيه ذلك ، ولكن الآن لا ينبغي أن تعودي بمفردكِ ، سأوكّل عميلاً ليأخذكِ إلى المنزل |
seni alması için birini göndereceğim. Aşağı inip bekle. Yapabilir misin? | Open Subtitles | سوف أرسل أحداً ليأخذكِ اذهبي إلى الأسفل وانتظري هناك |
İzin alıp seni sahile götürmek istediğini bile söyledi. | Open Subtitles | حتى انه قال يريد أن يحصل على علاوة ليأخذكِ إلى الشاطئ. |
Onlar senin bilmeni istemiyorlar, ama yetimhaneden bir adam seni götürmek için geliyor. | Open Subtitles | إنهم لا يريدون إخبارك, لكن الرجل من دارالأيتام.. قادم ليأخذكِ. |
Hükümetin sana gerçekten ihtiyacı varsa seni alması için birilerini göndereceklerdir. | Open Subtitles | ،وإن كانت الحكومة تحتاجكِ فستبعث أحدهم ليأخذكِ |
Bizi götürdükleri yere gelip seni alabilir. | Open Subtitles | بوسعه أن يأتي ليأخذكِ إلى أينما يأخذونا. |
Babanın gelip seni alacağını söyledi. | Open Subtitles | و قال لكِ أن والدكِ سيأتي ليأخذكِ |
Bu asada seni baloya, prensine götürecek ve... | Open Subtitles | يمتلكُ هذا الصولجانُ القدرةَ ليأخذكِ إلى حفلتك... و إلى أميرك. و إلى... |
- Bu palyaço seni Karayip' lere götürmek zorunda mıydı? | Open Subtitles | ليأخذكِ هذا المهرج لبحر الكاريبي؟ |
Altı ay Chuy'e seni Ojo Prieto'ya götürsün diye yalvarıyorsun. | Open Subtitles | (ستة أشهر وأنت تناشدين (تشوي "ليأخذكِ إلى "أوجو بريتو |
Brennan, Booth'un yerini biliyorlar. Jared, seni oraya götürmesi için, bir helikopter ayarlıyor. | Open Subtitles | (برينان)، إنّهم يعرفون مكان (بوث) (جاريد) يحضر مروحيّة ليأخذكِ إلى هناك |
Jim birkaç saat sonra seni almaya gelecek. | Open Subtitles | لا تقلقي، سيمر عليكِ (جيم) خلال ساعتين ليأخذكِ |
Beni duyuyor musun? O, Nightingale ve seni kaçırmak için oraya geldi. | Open Subtitles | إنه "العندليب" وهو هنا ليأخذكِ |
...seni yemeğe götürmek için girdi. | Open Subtitles | فقط ليأخذكِ لـ العشاء ... |