"ليأخذني" - Translation from Arabic to Turkish

    • götürecek
        
    • beni almaya
        
    • alacak
        
    • beni alması
        
    • götürmek için
        
    Bana bir şeyler öğretecek, beni okula götürecek bir babam olsun isterdim. Open Subtitles أتمنى لو كان لي أب... ليعلمني كيف أفعل الأشياء... ليأخذني إلى المدرسة
    Ya beni Altar'a götürürsün ya da götürecek bir başkasını bulurum. Open Subtitles هل تستطيع أخذي إليها أو سأجد شخصاً آخر ليأخذني
    Babam neden beni almaya yeni tanıştığı birini göndersin? Open Subtitles لماذا يرسل والدي أحد قابله للتو ليأخذني ؟
    Bunun içinde kocam beni almaya gelecek. Open Subtitles إذا زوجي هنا ليأخذني إلى ميناء بال سمعتك.
    Hiçbir yere gitmiyorum. Babam gelip beni alacak. Open Subtitles لن أغادر المكان ، سوف يحضر أبي ليأخذني من هنا
    Eğer kaçtığımı öğrenirlerse, gelip beni alması için T.Ray'i ararlar. Open Subtitles إذا علموا أنني هربت . سوف يكون عليهم الاتصال بـ تي.راي ليأخذني
    Affedersin. Seni beni yukarıya götürmek için gelen biri sandım. Open Subtitles انا اسف ظننت ان احدهم قادم ليأخذني الى الاعلى
    Öyle bir erkek arıyorum ki 36 delikten sonra bile hala beni ve Warren'ı top oynamaya götürecek ve Hot dog yiyecek enerjisi olsun. Open Subtitles أنا أريد شخصاً محترفاً في لعب الجولف، و لازالت لديه الطاقة ليأخذني أنا و "وارين" لمشاهدة مباراة في الاستاد
    10 dakikaya kadar beni Burlington'a götürecek bir ambulansa yetişmeliyim. Open Subtitles -سيأتي الأسعاف ليأخذني ل"بارلتون"بعد عشر دقائق
    Beni şafağa kadar Illiak zirvesine götürecek birine ihtiyacım var. Open Subtitles أنا بحاجة إلى حارس ليأخذني إلى قمة "إيلياك" عند بزوغ الفجر
    Beni eve götürecek bir rehber buldum. Open Subtitles لقد وجدتُ مُرشداً ليأخذني إلى موطني
    Çünkü babam gelip beni götürecek. Open Subtitles سيأتي أبي ليأخذني
    Hayır, teşekkür ederim. Üvey kardeşim beni almaya gelecekti. Open Subtitles لا ، شكراً ، أخي بالتبني سيمر عليَّ ليأخذني
    Az sonra beni almaya gelecek. Open Subtitles هو سوف يكون هنا في أية لحظة ليأخذني
    Sabaha beni almaya gelecek. Open Subtitles انه سيأتي الي هنا صباحا ليأخذني
    Senden daha iyi görünen, daha yakışıklı olan var. Beni mutlaka alacak, beni altına boğacak. Open Subtitles سيأتي شاب اوسم منك ليأخذني بعيدأ ويزنني بالذهب
    Fond de L'etang, "Babam cumartesi gelip beni alacak". Open Subtitles "فون بلوتون" سيحضر أبي ليأخذني يوم السبت
    Birisi beni alacak. Open Subtitles هناك من سيأتي ليأخذني بعد قليل
    Birinin gelip beni alması için bir saattir odamda bekliyorum ama. Open Subtitles كنت انتظر في حجرتي طوال الصباح ليأتي شخص ما ليأخذني
    Babamın beni alması lazımdı. Open Subtitles كان من المفترض أن يأتي أبي ليأخذني
    Ve sonunda beni ve annemi götürmek için geldi vuruldu ve öldü. Open Subtitles وعندما أتى أخيراً ليأخذني أنا وأمي.. تمّ إطلاق النيران عليه وقُتل
    Gelinlik bakmaya götürmek için zamanında geleceğine söz verdi. Kendisinin fikriydi. Open Subtitles وعدني بالعودة في الوقت المناسب ليأخذني لمتجر العرائس، كانت فكرته.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more