"ليتبول" - Translation from Arabic to Turkish

    • İşemem
        
    • çişim
        
    • çişe
        
    • işemeye
        
    • işiyordu
        
    • işemek için
        
    • çişini
        
    • işemek zorunda
        
    Hava biraz sıcak ve işemem lazım. Open Subtitles انه نوع من الملفات الساخنة، ولدي ليتبول.
    Çok içtim, işemem gerekiyordu. Open Subtitles شربت كثيرا. كنت بحاجة ليتبول.
    Baş aşağı haldeyim ve çişim geldi. Open Subtitles وأنا الآن معلقة بالمقلوب. وأنا حقا ليتبول.
    Lütfen onu çişe götür. Open Subtitles رجاء خذه ليتبول
    Fabrikanın arkasından geçen tren raylarına işemeye gitmiş. Open Subtitles ذهب ليتبول على السكة الحديدية القابعة خلف المصنع
    Çok komikti. Herhangi bir yerde durup işiyordu. Open Subtitles كنا نضحك بخصوص ذلك كنا نتوقف أينما أتفق ليتبول
    Normalde bir ürünün reklamını yaptığınızda, müşterinin reklamınızı işemek için tuvalete götürmesini pek de istemezsiniz, TED عادة، عندما تقوم بالإعلان عن شيء ما، أنت حقا لا تريد المستهلك أن يأخذ إعلانك إلى الحمام ليتبول عليه.
    Sıcakladım ve işemem lazım. Open Subtitles أنا الساخنة وحصلت ليتبول.
    İşemem gerek. Open Subtitles ولست بحاجة ليتبول.
    İşemem lazım." diyor. Open Subtitles . حصلت ليتبول .
    - İşemem lazım. Open Subtitles لدي ليتبول.
    İşemem gerek. Open Subtitles لدي ليتبول.
    Baş aşağı haldeyim ve çişim geldi. Open Subtitles وأنا الآن معلقة بالمقلوب. وأنا حقا ليتبول.
    Çok çişim geldi. Open Subtitles لدي ليتبول سيئا للغاية.
    çişim var gibi hissediyorum. Open Subtitles أعتقد أنني ذاهب ليتبول.
    çişe gitti herhalde. Open Subtitles أعتقد أنه ذهب ليتبول
    Adam işemeye gidiyor, bir daha geri dönmüyor. Open Subtitles رجل يذهب ليتبول ولا يعود أبداً
    İşemeye çıkmış. Birisi ateş açmış! Open Subtitles لقد ذهب ليتبول فأطلق أحدهم النار
    Sokak arasında işiyordu işte ona asıl o zaman saldırmalıydım, yani işerken çünkü eğer öyle bir durumdaysanız kavga etmeniz çok zordur. Open Subtitles وذهب ليتبول في الزقاق كان يجب ان اقبض عليه خلال تبوله لانه كان يصعب عليه المقاومة وهو يتبول
    Uzun lafın kısası, o üç adamı öyle bir benzettik ki, işemek için çizmelerini çıkarmaları gerekiyor. Open Subtitles قصة قصيرة، ونحن بضربهم ضرب ، لا بد من فصل حذاء ليتبول.
    Central Park'ta çişini yapıyor. Open Subtitles لقد ذهب إلى المتنزه المركزي ليتبول
    Ve geceleyin üç defa uyanıp bir kadehe işemek zorunda kalabilirdi. Open Subtitles أولاده قد يكونون فاجرين وهو يستيقظ ثلاثة مرات في الليل ليتبول في أناء نبيذ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more