"ليتعفن" - Translation from Arabic to Turkish

    • çürümeye
        
    • çürüyor
        
    • çürüsün
        
    • çürümesi
        
    Çünkü bazıları zengindir ve bazıları da çürümeye bırakılırlar. Open Subtitles لأن بعضهم أغنياء و بعضهم الآخر تُرك ليتعفن
    House asla yemeklerini günlerce çürümeye bırakmaz. Open Subtitles هاوس لن يترك الطعام هنا ليتعفن لأيام مطلقا
    Ben istedim aslında Bir mahalle almak bir yüz yıl boyunca çürümeye bırakılmış oluyor ve nihayet bunu düzeltmek. Open Subtitles هو في الحقيقة بأني اقوم بالاستيلاء على الحي الذي ترك ليتعفن لمئات السنين واقوم اخيرا بإصلاحه
    Ve masum bir çocuğun hayatı hapiste çürüyor. Open Subtitles وهنالك طفل بريء محتجز ليتعفن لبقية حياته في السجن
    Yeğenin ölüm emri altında çürüsün diye hapishaneye atılıyor ve sen de karısına oyun mu yapıyorsun? Open Subtitles أبن أختك قابع في زنزانه ليتعفن بها تحت وثيقه لأعدامه وانت تلعب بزوجته؟
    Adamları topladım ve tarlada çürümesi için buğdayları bırakıyoruz. Open Subtitles لقد كلمت الرجال للخروج وسنترك القمح ليتعفن في الحقول.
    Bildiğim kadarıyla söyleyebilirim ki, Richie'nin tüm yaptığı Seth'i sınırın güneyinde bir bok çukurunda çürümeye terk etmesiydi. Open Subtitles انه من العدل ان اتكلم عن افعال رتشي كلها ترك سيث ليتعفن في حفرة هراء في الحدود الجانوبية
    Nehirde boğmaya çalıştığınız, hastanede çürümeye terk ettiğiniz babanızı görmezden gelin. Open Subtitles تجاهلوا والدكم الذي حاولتم إغراقه في النهر والذي تركتموه ليتعفن في المستشفى
    Arik, bin atlı tarafından çiğnenip bozkırın ortasında çürümeye bırakılmalı. Open Subtitles أريك) يجب أن يُداس بواسطة 1000 حصان) ويترك ليتعفن بالسهول
    Arayıcı sayesinde canavar öldü ve Yeraltı Dünyası'nda sonsuza kadar çürümeye gönderildi. Open Subtitles الشكرللباحثبأنذلك الوحشقدّمات، ليتعفن أبد الدهر ، بالعالم السفلى. -أجثي للحارس .
    Adeta burada çürümeye gönderilmiş. Open Subtitles لقد أرسل إلى هنا ليتعفن.
    - Bırakın çürüsün kahrolası. Open Subtitles اتركوه ليتعفن
    Pekâlâ, daha önceden de söylediğim gibi Bennett'lere karşı hissettiğin şu borç var ya torununun hapiste çürümesi hiç gerek yok. Open Subtitles حسناً الآن ما كنت أقول ذلك الدين الذي تشعرين به تجاههم لا سبب ليتعفن حفيدك في السجن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more