"ليتكلم" - Translation from Arabic to Turkish

    • konuşsun
        
    • konuşacak
        
    • konuşmak için
        
    • Konuşması
        
    • tokatlaması için
        
    Eğer burada bu birlikteliğe... herhangi bir sebeple karşı çıkacak biri varsa, şimdi konuşsun ya da sonsuza dek sussun. Open Subtitles اذا اي رجل حاضر هنا لديه سبب لكي لا يجتمعا في ظل القانون ليتكلم الآن , أو ليصمت الى الابد
    Eğer bu erkeğin ve bu kadının evlenmemesi gerektiğine inanan varsa, ya şimdi konuşsun ya da sonsuza dek sussun. Open Subtitles هل هناك شخص لديه سبب في عدم زواج هذان الاثنين، ليتكلم الآن أو يصمت للأبد
    - Size daha sonra tur attıracağız. - Ona konuşacak yer açın. Open Subtitles سوف نصحبك في جولة فيما بعد - أفسحوا له المجال ليتكلم -
    Clark, o kaçtıysa, evde konuşacak kimsesi olmadığı için yaptı. Open Subtitles كلارك إذا هو هرب بعيداً ذلك لأنه لم يشعر بأن لديه أحداً ما في البيت ليتكلم معه
    Ringo ile bu şekilde konuşmak için bir adamın çok cesur olması gerekir. Open Subtitles أي رجل يَجِبُ أَنْ يَكُونَ شجاعَ جداً ليتكلم بهذه الطريقة ايها الغريب
    Zavallının dili kesildi. Konuşması için papağanı eğitmiş. Open Subtitles شيطان صغير قطع له لسانه لذلك علم الببغاء ليتكلم بدلاً منه
    Basın önünde beni tokatlaması için Woz'u gönderme. Open Subtitles لا ترسل (واز) ليتكلم عني في الصحافة.
    İtirazı olan varsa konuşsun ya da sonsuza dek sussun. Open Subtitles أياً كان لديه اعتراض, ليتكلم الآن أو ليصمت للأبد.
    İtirazı olan ya şimdi konuşsun ya da sonsuza kadar sussun. Open Subtitles أذا كان لدى أحدكم أي أعتراض, ليتكلم الآن.. ؟ أو يسكُت إلى الابد
    Burada bu evliliğe karşı çıkan varsa, ya şimdi konuşsun ya da sonsuza kadar-- Open Subtitles اذا كان اي واحد يعارض هذا الاتحاد ليتكلم الان او ليصمت -هل هو يعارض او انه يسير للخلف
    Eğer bu ikisinin birleşmesini istemeyen birisi varsa şimdi konuşsun ya da sonsuza kadar... Open Subtitles إن كان يوجد أحد يظن أن هذان الاثنان يجب أن لا يكونان معاً... ليتكلم الآن أو إلى الأبد ليصـ... ....
    ...itirazı olan konuşsun ya da ilelebet sussun. Open Subtitles ليتكلم الآن... أو ليصمت إلى الأبد
    Si, si. General Ruiz onunla konuşsun. Open Subtitles أجل، ليتكلم معه الجنرال "رويز".
    konuşacak birine ihtiyacı vardı. İyi bir doktor olmaya çalışıyordum. Open Subtitles لذا خربته,هو أحتاج الى شخص ليتكلم معه وأنا كنت أتصرف كطبيبه جيده
    Orada gönüllü olarak polisle konuşacak birini bulmak zor olacak. Open Subtitles سيكون أمرًا صعب لإيجاد شخص ما ليتكلم طوعًا إلى شرطي هناك
    Eminim konuşacak daha önemli şeyleri vardır. Open Subtitles لم يذكرك قط. إني متأكد أن لديه الكثير من .الأشياء الأكثر أهمية ليتكلم عنها
    Yani Rus sevgili buldun ve artık benim için konuşacak kimse yok. Open Subtitles اذن لقد وجدت صديقة روسية و الآن لا يوجد احد ليتكلم من اجلي
    "Önce kim konuşacak" sorgulama tekniği, Aslında gözü bağlı 2 kişi ile... helikopterden birini aşağı atıp, diğerinin konuşmasını sağlayarak yapılır. Open Subtitles "تقنية إستجواب "من يتكلم أولا تتضمن أخذ سجينين معصوبي العينين إلى مروحية وترمي أحدهم ليتكلم الآخر
    Şehirdeki bütün haber spikerleri sizinle konuşmak için bekliyor. Open Subtitles كل مراسل أخبار في البلدة ينتظر ليتكلم معك
    Şehirdeki bütün haber spikerleri sizinle konuşmak için bekliyor. Open Subtitles كل مراسل أخبار في البلدة ينتظر ليتكلم معك
    Sanırım sizi durdurmak için havaalanına geliyordu. Ya da nişanlısıyla konuşmak için. Open Subtitles أظنه كان متجها إلى المطار لإيقافكم أو ليتكلم مع خطيبته
    Kimse masum değil. Konuşması için şahit bırakamayız. Open Subtitles ليس هنالك أحد بريء لا يمكننا ترك أحد على قيد الحياة ليتكلم حول الأمر
    Hisleri ve düşünceleri hakkında Konuşması zaman alır. Open Subtitles يتطلب منه فترة ليتكلم عمّا يشعر به
    Basın önünde beni tokatlaması için Woz'u gönderme. Open Subtitles لا ترسل (واز) ليتكلم عني في الصحافة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more