"ليتلقى" - Translation from Arabic to Turkish

• için

Artık her riskli hasta yaşamak için daha fazla zaman kazanacak ve tıbbi yardıma ulaşacak.
سيتاح مزيد من الوقت الآن لكل مريض معرض للخطر بأن ينجو بنفسه ويذهب ليتلقى المساعدة الطبية.

Sadece onu adil bir yargılama için yakalayacak yasal bir korucu ekibinin oluşturulacağından emin olmak istiyor.
يريد أن يتأكد أن فرقة المطاردة ستقسم أن تعود باللص ليتلقى محاكمة عادلة

Bir öğleden sonra, kiraz almak için bir dükkana daldılar dükkan sahibi telefon görüşmesi için arka tarafa gidince elini tutmak için harekete geçti.
في ظهيرة أحد الأيام دخلوا لمحل ليشتروا بعض الكرز حين خرج صاحب المحل ليتلقى هاتفاً في الخلف، لم يستطع أن يقاوم أن يمسك بيدها

O adam senin için mermiye kafa atar be.
بربك, ذلك الرجل كان ليتلقى رصاصة من اجلك

ABD Dışişleri Bakanlığı ilk kalp krizini geçirdikten sonra Halabi'nin orada tedavi olabilmesi için bazı ayarlamalar yapmıştı.
وزارة الخارجية الأمريكية أجرت الترتيبات للحلابي ليتلقى العناية الطبية هناك بعد إصابته الأولى من أصل اثنتان بأزمة قلبية

Başkanlık görevini bırakıp tedavi için kent merkezine taşınmıştı.
لذا كان عليه ان يتخلى عن منصبه كرئيس و يذهب ليتلقى العلاج.

Buraya ödülünü kabul etmeye gelmiş çevre güvenliği teknikleri için...
إنه فى البلدة ليتلقى جائزة .. من أجل الـتقنيات الآمنة على البيئة

Büyük çaplı bir çöküntü yaşadığına ve tedavi için buraya getirilmesi gerektiğine inanıyorum.
أعتقد بأنه يمر بأنهيار عصبي كامل ويجب أن يتم إحضاره للبيت ليتلقى العناية الطبية

Ama bu vücuduna iki kurşun yemesi için yeterli sebep değil.
و هذا ليس سببا ليتلقى رصاصتين فى صدره

Özel ders almak için evimize gelen genç bir asker vardı.
لقد كان هناك ذلك الجندي الشاب... الذي أعتاد أن يأتي إلى منزلنا ليتلقى دروساً خصوصية.

Steve'i yardım alması için gönderiyoruz.
سنرسل "ستيف" بعيداً عن هنا ليتلقى المساعدة التي يحتاج إليها.

- Ortaya çıkması için manken mi kullanacağız?
حول -هل تصنع خيال ماته ليتلقى الطلقات ؟

Burası rehberlik almak için geldiği yer.
جاء إلى هنا ليتلقى إرشادا

Lord Rahl büyücüleriyle çalışması için onu Ayrindril'e gönderiyor.
السيد (رال) سيرسلهُ إلى "إندريال" ليتلقى دراسته من المُشعوذين.

Niel's Geck'i sana gelen mektuplari almak ve senin mektuplarini göndermek için neden kullandin?
لماذا استخدمتي (نيلز جيك) ليتلقى ويرسل رسائلك ؟

Texas'ta işlediği bir suç sebebiyle yargılanması için Texas'a götürmenizi istemiyordum.
لم أرد تسليمه إلى (تكساس) ليتلقى عقوبة من (تكساس) على جريمة مرتكبة في (تكساس).

Yani Ruiz onu kafede bekliyordu. Muhtemelen parasını almak için.
إذا (رويز) كان عند الكافيه ينتظرها ربما ليتلقى أجره

Suçu üstlenmesi için Doyce'u yalnız bırakamam.
-لا يمكنني ترك "دويس" ليتلقى اللوم .