Bu yüzden Letterman'dan sonra buraya gelmenin ona iyi geleceğini düşündüm. | Open Subtitles | لذا إعتقدت بأنه سيكون جيد له بعد ليتيرمان. |
Letterman'ı anlarım, onunla bir geçmişimiz yok. | Open Subtitles | مع ليتيرمان , يمكنني أن أتفهم لانه ليس لدي تاريخ معهم |
Kocasının Letterman'da bulunduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أن زوجها كان في ليتيرمان. ما هذا؟ |
Birbirlerine delicesine âşık oluyorlar ve David Letterman için beni terk ediyor. | Open Subtitles | فيوافق على لقائها ويتواعدان، يتحابان بجنون، وهي تهجرني من أجل (ديفيد ليتيرمان) |
David Letterman'dan acayip hoşlanıyor. Yani öyle böyle değil. | Open Subtitles | لديها ولع شديد بـ(ديفيد ليتيرمان)، ولع شديد |
Farz edelim, David Letterman'ın yanına gittim. | Open Subtitles | لنفرض أنني قصدت (ديفيد ليتيرمان) |
Az önce David Letterman'ı şuradan geçerken gördüm. | Open Subtitles | رأيت (ديفيد ليتيرمان) يمرّ الآن |
David Letterman'a bir şey demeye gitti. | Open Subtitles | ذهب لكي يخبر (ديفيد ليتيرمان) بشيء ما |
- David Letterman'dı o. | Open Subtitles | -هذا (ديفيد ليتيرمان ) |
- David Letterman bu katta mı? | Open Subtitles | -ديفيد ليتيرمان) هنا بالطابق؟ |
Letterman fikrini beğenmedi demek? | Open Subtitles | لم يتحمّس (ليتيرمان) لفكرتك؟ |