O zaman anlamamı sağlayacak bir şeyler söyle. | Open Subtitles | إذاً، اعطني شيئاً ليجعلني أفهم |
Ama kendimi iyi hissetmemi sağlayacak şeyi de oldukça iyi biliyordu. | Open Subtitles | لكنه عرف ما يتطلبه الأمر ليجعلني " "أشعر بالرضا عن نفسي بشكل كبير |
Burada büyümemi sağlayacak kadar yemek yok. | Open Subtitles | لا يوجد طعامٌ كافٍ هُنا ليجعلني أكبر. |
Karşı konulamaz olmamı sağlayacak bir elbise. | Open Subtitles | فستان، ليجعلني لا اقاوم؟ |
Seni unutmamı sağlayacak her şeyi denedim. | Open Subtitles | أي شئ ليجعلني انساك |