Görüyorsun ya, senden evvel... o soru formu, ülkenin suçluluğunu test etmek için hazırlanmış. | Open Subtitles | .. ترى مسبقاً أن الاستبيان مصمم ليختبر ذنب الدولة |
Evet. İnsanların misafirperverliğini test etmek için dünyada dolanıyor. | Open Subtitles | أجل, لقد طاف العالم ليختبر كرم الضيافة لدى الناس |
Saflığını test etmek için bir madeni parayı ısırmış gibi. | Open Subtitles | كما لو أنّه قبض بأسنانه على عُملةٍ ليختبر نقائها. |
Görünüşe göre hükümetiniz hazırlıklarınızı test etmek için Vegas'ın en baş belası güvenlik danışmanını işe almış. | Open Subtitles | كما يبدو أن حكومتك قررت أيضاً تأجير أكبر مستشاري التأمين ليختبر إعداداتك |
Gefjun Treni'ni test edecek. | Open Subtitles | ( ذهب ليختبر قطار ( جي |
Kemal eserini test etmek için kendini ihbar etmiş olabilir. | Open Subtitles | لذا من الممكن أنّ (كمال) فعل ذلك بنفسه ليختبر عمله. |
Hayır, o Raqib'in güvenliğini test etmek için bir tuzaktı. | Open Subtitles | كلا، لقد كان طُعم أُرسل ليختبر تأمين رقيب) خلال العقبات) |
Tyler Lockwood, Hayley'yi buraya bir teoriyi test etmek için getirmiş. | Open Subtitles | (تايلر لاكوود) جلب (هيلي) إلى هنا ليختبر نظريّة... |