"ليخسروه" - Translation from Arabic to Turkish

    • Kaybedecek
        
    • kaybedecekleri
        
    Yetişkinlerle ailesi olan ve Kaybedecek bir şeyi olan insanlarla iş yapmayı severim. Open Subtitles أني أحب البالغين أنني أعمل مع رجال متزوجين وعائليين رجال لديهم شيئا ليخسروه
    Çoğu insan Kaybedecek hiçbir şeylerinin olmadığını düşünür ama benim mesleki tecrübeme göre düşündükleri tam olarak bu değil. Open Subtitles الكثير من الناس يعتقدون أن لا شيء لديهم ليخسروه لكن من خبرتي المهنية لم يسبق ان خطرت على بالهم
    Onlar Kaybedecek şeyi olmayan ama kazanacak çok şeyi olan insanlardı. Open Subtitles انهم حقا أناس لم يكونوا يمتلكون أى شىء ليخسروه أو كل شىء ليغنموا به
    Kızların erkeklere göre Kaybedecek daha çok şeyi var. Open Subtitles الفتيات لديهم الكثير ليخسروه أكثر من الأولاد
    Çoğu insan kaybedecekleri hiçbir şeyin olmadığını sanıyor. Open Subtitles الكثير من الناس يعتقدون أن لا شيء لديهم ليخسروه
    Seven ve Kaybedecek bir şeyi olan birini gördüklerinde onları hor görüyorlar. Open Subtitles وعندما ينظرون للذين يحبون بعضهم ولديهم شيء ليخسروه فإنهم يستحقرونهم
    Ama işçi sınıfı, kelepçelerinden başka... Kaybedecek birşeyi olmayanlardır. Open Subtitles ولكن ليس الطبقه العامله ليس لديهم شئ ليخسروه بإستثناء اصفادهم
    Erkekler Kaybedecek bir şeyi olmadığını düşündüklerinde çocuklara zararlı olabilirler. Open Subtitles من الممكن أن يشكل الرجال خطر على أولادهم عندما يظنوا أنه ليس لديهم شيء ليخسروه
    Kaybedecek bişey yok ...ve kimse en tehlikeliyi kaybetmek istemez Open Subtitles ليس لديهم شيئاً ليخسروه والذين ليس لديهم شيئاً ليخسروه هم اخطر الناس
    Kaybedecek hiçbişeyi olmayan insanlardan kork Open Subtitles والذين ليس لديهم شيئاً ليخسروه هم اخطر الناس
    En çok arananlar listesinde bu adamın Kaybedecek hiçbir şeyi yok. Open Subtitles الهاربين الأكثر خطورة هُم أؤلئك الذين ليس لديهم شيء ليخسروه.
    Söylediğim gibi, ülkenin en tehlikeli kaçaklarından, bunun Kaybedecek hiçbir şeyi olmaması. Open Subtitles كما قلت، أخطر الهاربين هُم أؤلئك الذين ليس لديهم شيء ليخسروه.
    Ama Kaybedecek çok şeyi olan insanlar için bir yüksün. Open Subtitles أنت عائق لكثير من الناس لديهم الكثير ليخسروه
    Benim gibi olanları da teşvik etmeliyim, Kaybedecek birşeyi olmayanları. Open Subtitles لكن اظن انه يجب ان اشجع اكثر من هم مثلي الذين ليس لديهم شئ ليخسروه
    Belkide Kaybedecek daha az şeyi olan çocuklar bulmalısın. Open Subtitles ربما عليك إيجاد بعض الأطفال الذين لديهم القليل ليخسروه
    Bizimle çatıştıklarında Aşağı Irmak insanlarının Kaybedecek çok şeyi var. Open Subtitles رجال لو ريفر لديهم الكثير ليخسروه كي يتصارعوا معنا
    Başkalarının Kaybedecek daha fazlası oldu. Open Subtitles لكن لدى الأخرين الكثير ليخسروه
    Hayır, Kaybedecek bir şeyi olmayan insanlar. Open Subtitles لا, الرجال الذين ليس لديهم شيء ليخسروه
    Kaybedecek hiçbir şeyleri yok. Open Subtitles أعني أنه تعلمين ليس لديهم شيء ليخسروه
    Kaybedecek ya da kazanacak olan onlar. Open Subtitles لديهم الأكثر ليخسروه أو يربحوه
    Ben varoşlara gidiyorum ve onlara kaybedecekleri bir şey veriyorum. Open Subtitles ذهبت إلى "فافيلا"، وأعطيتهم شيئًا ليخسروه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more