Köşelerde yüzünü gizlemek için, şapkasını nasıl çeviriyor, görüyor musunuz? | Open Subtitles | أترون كيف يحرك قبعته و هو يستدير لليمين ليخفي وجهه؟ |
Anlıyorum, ama ben semptomları gizlemek için bir şeyler verirsiniz diye bekliyordum. | Open Subtitles | .. ربما، ولكن مع ذلك كنت أتمنى أن تعطيني شيئاً ليخفي الأعراض |
Ödeme şeklini gizlemek için basit bir şifreleme programı kullanmış. Ve bildiğiniz üzere bende "basit" dışında tüm yöntemler var. | Open Subtitles | لقد أستخدم برنامج شفرات بسيطة ليخفي أسلوب دفعه للمال ، وكما تعرفين ، أنا أي شيء عدا بسيطة |
Şiddetsizlik, sivil başkaldırının gerçek yüzünü saklamak için taktığı bir maskedir. | Open Subtitles | عدم العنف هو القناع الذي يرتديه العصيان المدني ليخفي وجهه الحقيقي |
Kimliğini saklamak için elinden geleni yaptı, biliyorsun. | Open Subtitles | . لقد فعل ما بوسعه ، ليخفي هويته ، كما تعلمين |
O yüzden kızın cesedini yaktı, izlerini kapatmak için de sahte kayboluş düzenledi. | Open Subtitles | لذا أحرق جثتها وزيّف إختفاءها ليخفي تورطه. |
Ya da yozlaşmış bir baliciye döndüğü gerçeğini gizlemek için dâhice bir oyun planlıyor. | Open Subtitles | أو انه ابتكر حيلة ليخفي حقيقة تحوّله لمستنشق صمغ |
Lenny babamın Danielle'le olan ilişkisini gizlemek için ondan kurtulmalıydı. | Open Subtitles | ليني كان عليه أن يتخلّص منها ليخفي آثار علاقة والدي مع دانييل |
Ama kimilerine göre, kötü kral hâlâ hayatta ve kayıp gagasını gizlemek için metal bir miğfer takıyor. | Open Subtitles | لكن البعض يردد أن ملك الشر لا يزال على قيد الحياة يرتدي قناعاً معدنيا ليخفي مكان منقاره المقطوع |
Birileri bu adamın kimliğini gizlemek için çok fazla zahmete girmiş. | Open Subtitles | احدهم دخلَ في الكثير من المشاكل ليخفي هوية هذا الرجل |
Gerçek amacını gizlemek için zorlaştırılmış bir şifre. | Open Subtitles | يبدو أنّه بالغ في تشفيره ليخفي هدفه الحقيقيّ |
Biri hiç yaşlanmayan ve 12 yaşındaki bir kız suratında ısrar eden bir tanrıya aşıksa, zararı gizlemek için elinden gelen her şeyi yapar. | Open Subtitles | عندما يقع أحدهم في عشق شخص دائم الشباب الذي يَصر في وجه من بعمر إثنا عشر سنة، الشخص يعمل ما بوسعه ليخفي الضرر |
Bu James denen adam 10 milyon dolarlık konağı yerle bir mi etti, sırf izlerini gizlemek için? | Open Subtitles | جيمس هذا دفع عشرة ملايين فقط ليخفي آثاره |
Yüzü bir daha eskisi gibi olmayacağından dıştaki yaralarını gizlemek için bir maske yapmış. | Open Subtitles | .لن يعود وجهه كما كان لذا صنع لنفسه قناع ,ليخفي بها أثار الحروق التي في وجهه |
Prensesin onurunu korumak için değil gerçeği gizlemek için. | Open Subtitles | ليس لكي يحمي كرامة الاميرة ولكن ليخفي الحقيقة بأنها |
Kocamın Danielle'i para saklamak için kullandığını düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | تظنّين أن زوجي استخدم دانييل ليخفي المال ؟ |
Billy'i saklamak için elinden geleni yapar, ama kendini korumak için onu feda edebilir. | Open Subtitles | سيفعل كل ما بوسعه ليخفي بيلي لكنه سيضحي به ان كان ذلك يعني حماية حريته |
Yani ya duygusal ya da evi kurbanlarını saklamak için düzenlediğinden satmadı. | Open Subtitles | اذن اما ان يكون عاطفي او أنه لم يبيعه لأنه صمم المنزل بطريقة خاصة ليخفي ضحاياه |
Demek Bart atları, kaçak petrol parasını saklamak için kullanıyormuş? | Open Subtitles | اذاً بارت كان يستخدم الأحصنه ليخفي امواله التي كان يستخدمها في شراء النفط |
Bence Coggins, delilleri saklamak için Duke'un evini yaktı. | Open Subtitles | أعتقد أن الموقر كوجين أحرق بيت دوك ليخفي الأدلة |
O yüzden kızın cesedini yaktı, izlerini kapatmak için de sahte kayboluş düzenledi. | Open Subtitles | لذا أحرق جثتها وزيّف إختفاءها ليخفي تورطه. |