Beethoven Led Zeppelin'de çalmaktan mutlu olurdu. | Open Subtitles | أو بيتهوفن كان سعيد باللعب في ليد زيبلين. |
Black Sabbath, Deep Purple, Led Zeppelin, hiçbiri refaha doğmamıştır. | Open Subtitles | انظر قصة بلاک ساباث ، وحتى ديب بيربل وبالطبع ليد زيبلين. لم يكن لديهم استقر الرئيسية |
Houses of the Holy albümüyle bilinen ve kendilerine Led Zeppelin denilen... | Open Subtitles | الوجه الثاني, المقطع الثالث "بيت المقدسين" "من الفرقة الموسيقية المدعوة "ليد زيبلين |
Gelecekte porno resimlerini... yok etmenin daha başka yollarını bul... böylece bir rüzgarla çocukların eline geçmesin? | Open Subtitles | فى المستقبل، هل يمكنك إيجاد طريقة أخرى للتخلص من صورك العارية حتى لا تصل ليد الأطفال؟ |
Demek mikrofonu elden ele atmasını sen öğrettin. | Open Subtitles | إذن أنت من علمه كيف يرمي الميكرفون من يد ليد |
1 saati geçti buradayım, Lid. | Open Subtitles | لقد كُنتُ هُنا مُنذُ ساعة, يا(ليد). |
Olur çünkü boyayı fırlatabilmen için bir elinin boş olması lazım. | Open Subtitles | بلى ستفعلين ، تحتاجين ليد فارغة لتلعبي ، أتذكرين ؟ |
Led Zeppelin'in albümü Physical Graffiti. - Kahretsin! | Open Subtitles | غلافالألبومل الكتابة على الجدران المادية ليد زيبلين |
Led Zeppelin, Robert Plant, nereden biliyor? | Open Subtitles | ليد زيبلين, روبرت بلانت كيف علِمَ بالأمر؟ |
Li-Fi veriyi çok hızlıca iletmek için sıradan ticari Led'leri kullanıyor ve bunu kararlı ve güvenli bir biçimde yapıyor. | TED | يستخدم لاي-فاي مصابيح ليد لنقل البيانات بسرعة رهيبة وايضا باسلوب امن |
Bu kutunun içerisinde standart ticari bir Led var. | TED | في هذا الصندوق مصباح ليد قياسي |
Bloomberg tamamen numaralardan ibaretti ve biz her yere ortağım Lisa Strausfeld tarafından programlanmış Led aydınlatmalı dev rakamlar yerleştirdik. | TED | كان تصميم بلومبيرغ متمحورا حول الأرقام وقمنا برسم أرقام كبيرة على المبنى وكانت الأرقام معروضة على شاشة ليد خلابة قامت ببرمجتها شريكتي ليزا ستراوسفيلد |
Otlu hediyeler taşıyoruz, mür... ve Led Zeppelin* IV. | Open Subtitles | ـ لقد أحضرنا الدخان من ليد زيبلين 4 |
Tamam. Led Zeppelin konserine iki bilet kazandım. | Open Subtitles | حسناً, لقد فزت للتو بتذكرتين لحفلة "لفرقة "ليد زيبلين |
Döngü aynı; bıçak masum birinin eline geçer, onun aklını karıştırır ve cani bir katile dönüştürür. | Open Subtitles | النمط هو نفسه السكين تجد طريقها ليد احد الأشخاص الأبرياء تعبث بعقولهم تحولهم الى قتلة وحشيين |
Eski kocanın eline fotoğraflar nasıl geçti? | Open Subtitles | حسنا , وكيف انتهى المطاف بهذه الصور ليد زوجك السابق حاليا؟ |
Bu mektubu Mantua'daki Romeo'nun eline ver. | Open Subtitles | سلم هذه الرسالة ليد روميو فى مانتوا |
Elden ele gezmeme razısın demek. | Open Subtitles | أظن أنه يروقك تناقلى من يد ليد |
Elden ele geçerim, adamdan adama satılırım. | Open Subtitles | تم بيعي من رجل لرجل ومن يد ليد |
Bilmiyorum Lid. Neden? | Open Subtitles | لا أعلم يا (ليد), لماذا؟ |
8 Kasım 1895. Karısının elinin bir imajını yapmıştı... | Open Subtitles | في الـ8 من نوفمبر 1895, لقد عمل صورة ليد زوجتهِ |
Haydi, Lyd. Ya gerçekten onun çocuğuysa? | Open Subtitles | (بالله عليكِ يا (ليد ماذا لو كان هذا فعلاً طفلها ؟ |
Sen? Tolson Younger'ı boğduğunu Lead Butt'a itiraf ediyor. | Open Subtitles | لا يمكنك تسليم قضية لـ(ليد بات) إن أردت حلها |
Yaşlı adam yumru ellerini kadının ellerine doğru uzattı ve onları tuttu, beni yalnız bıraktı. | TED | مد المسن يده يده التي على شكل مخلب ليد المرأة أمسكها وذهبا ليدعانني وحيدا |