Avukatım size hemen 5.000 dolarlık bir çek gönderecek. | Open Subtitles | سأعطى أوامرى للمحامى فورا ليرسل لك شيكا ب 5000 دولار |
Müdür yardımcısı bize bunu gönderecek kadar nazikti. | Open Subtitles | لقد كان المدير لطيفاً بما يكفي ليرسل هذا |
Örneğin, hükümet için çalışan bir kişi olsun, ve bu kişi, başka bir liderin kalp piline sinyal göndermek için kablosuz bir aygıt kullanıyor. | TED | كمثال: شخص يعمل للحكومة يستخدم جهاز لاسلكي ليرسل إشارة لمنظم قلب رئيس أجنبي آخر. |
Baş kısmı batıyormuş ve makine dairesi su almış. Telsizleri mesaj göndermek için daha fazla güce sahip olamayacak. | Open Subtitles | عامل الاسلكي يقول انه ليس لديه وقت ليرسل المزيد من الرسائل |
Tesla, West Point, New York'a 80 km mesafeden bir sinyal göndermeye hazırdı. | Open Subtitles | كان تيسلا مستعدا ليرسل اشاره 50 ميلا لنقطه غرب نيويورك |
Batman bana karşı eniğini gönderdiğine göre çaresiz olmalı. | Open Subtitles | ان (بات مان )الان يائس ليرسل هؤلاء الحمقى لمحاربتى |
Barnett'in bana bir başka aşk mektubu göndermesini beklemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أنتظر " بارنيت " ليرسل لى هدية أخرى |
Bu olay beni kesin bir dönüş yapmaya itti. | Open Subtitles | كان هذا كافي ليرسل لي واحد كبير جداً |
Kendi ayrılık mektubunu gönderecek cesareti bile yokmuş. | Open Subtitles | إنه لم يمتلك الجرأة ليرسل لي خطابًا بنفسه |
Ama anlaşılan o ki birileri sana mesaj gönderecek kadar delirmiş mesaj da oymuş. | Open Subtitles | ولكن كما هو واضح فان شخص ما غاضب ليرسل لك رسالة وهو كان الرسالة |
Tabii Işığın Tanrısı bize biraz ateş gönderecek kadar iyiyse. | Open Subtitles | إلّا إذا كان ربّ النور لطيف بما يكفي ليرسل إلينا القليل من النار. |
- Tüh be. - Helikopterden hiç anlamayan birini gönderecek kadar çaresiz olmalı. | Open Subtitles | يا رجل - لأنه لابد من أنهُ يائس جداً ليرسل رجل |
Sinyal gönderecek zamanı yoktu sadece. | Open Subtitles | إنما لم يملك وقتا كافيا ليرسل إشارة |
Neden bir Rus yazarı, sana bir kitap müsveddesi göndermek için Katya Orlova'nın hayatını riske atsın? | Open Subtitles | هلكانعليهلان يجازف برقبتها ليرسل اليك مسوده ؟ |
Kral, komutanını göndermek için oyun mu çevirdi? | Open Subtitles | الملك قام بـ هذا التصرف فقط ليرسل الرئيس للخارج ؟ |
Bu kurbanları, bize bir tür mesaj göndermek için kullanıyor. | Open Subtitles | إنه يستخدم هؤلاء الضحايا ليرسل لنا نوع من الرسالة |
Sanırım hayalet diziden sahneler kullanarak bir mesaj göndermeye çalışıyor. | Open Subtitles | يستخدم مشاهد من المسلسل ليرسل رسالة |
- Mektup göndermeye gitti. | Open Subtitles | - لقد ذهب ليرسل خطاب |
Granger, Deeks'i gönderdiğine göre şüphelenmiş olmalı. | Open Subtitles | لابد أن (غرانجر) كان لديه بعض الشكوك ليرسل (ديكس) |
Damon B takımını gönderdiğine göre önemli bir şeyin peşinde demektir. | Open Subtitles | حتمًا (دايمُن) مشغول بشيء ليرسل الفريق الاحتياطيّ. |
Barnett'in bana bir başka aşk mektubu göndermesini beklemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أنتظر " بارنيت " ليرسل لى هدية أخرى |
Bu olay beni kesin bir dönüş yapmaya itti. | Open Subtitles | كان هذا كافي ليرسل لي واحد كبير جداً |