| Ve kendinizi korumak için cevap reddederek Ajan Lisbon, rozetini besmirching edilir veya Patrick Jane korumak için? | Open Subtitles | العميلة ليزبن هل تلطخين سمعة شارتك ثم ترفضين الإجابة لتحمي نفسك ؟ أو لتحمي باتريك جين ؟ |
| Jane ve Lisbon'a söylemeli miyim bilmiyorum. | Open Subtitles | لا اعلم أذا كان يبج ان اخبر جاين و ليزبن |
| Lisbon, vakanın kapanmadığını Öğrenirse... düğünü iptal etmesi olaya katılması muhtemel. | Open Subtitles | لو اكتشفت ليزبن ان هذة القضية لم تغلق بعد من المحتمل انها ستلغى الزفاف وتنضم للمطاردة |
| Lisbon'la ben hallediyoruz. | Open Subtitles | ليزبن وأنا يمكننا أن نتعامل مع هذا |
| İspanya İç Savaşında Lizbon'da bir gemide papazdım. | Open Subtitles | كنتُ قِسّاً بحاراً في ليزبن أثناء الحرب الأهلية الأسبانية |
| Güzel yaratık. Lisbon'da çok para getirecek. | Open Subtitles | مخلوق جميل، سيجلب الكثير من المال في "ليزبن" |
| Lisbon adamı durdurmasaydı ne yapmayı planlıyordun? Plan kurmak için zahmet etmedim bile. | Open Subtitles | إذاً , ما الذي كنتَ تخطط له لو لم تقم (ليزبن) بإيقافه ؟ |
| Ama bundan önce ara sıra ziyaret ettiğin küçük fantezi diyarının cariyesi olarak Lisbon'u mu yoksa Van Pelt'i mi seçeceğini düşünüyordun. | Open Subtitles | لكن قبل ذلك مباشرة، كنتَ تتسائل أيهما ستختار (ليزبن) أم (فان بيلت) كعشيقةِ لك بمملكة خيالك التي تحب أن تسرح بها أحياناً |
| Lisbon'la beraber bunu Bosco'ya sorarız. Bakalım benzer bir olayla karşılaşmış mı? | Open Subtitles | سنتناقش أنا و(ليزبن) مع (بوسكو) بشأن هذا ونرى إن وقعت حوادث مشابهة |
| Pişman olmayacaksınız ve bu iki tarafın da yararına olacak Ajan Lisbon. | Open Subtitles | {\pos(195,225)} لن تندمي على هذا وهذا طريق ذو إتجاهين أيتها العميلة (ليزبن) |
| Affedersiniz. Ben Ajan Lisbon. Benimle ofisime gelir misiniz lütfen? | Open Subtitles | عفواً، أنا العميلة (ليزبن) هلا رافقتني إلى مكتبي من فضلك؟ |
| Sanırım bu senin Lisbon'la olan ilişkimden rahatsız olduğunu gösterme şeklin. | Open Subtitles | ربما أظنها طريقتك بالقول بأنكَ غير راضٍ عن طريقتي بمعاملة (ليزبن) |
| Lisbon birazdan gelir sanıyorum. | Open Subtitles | مرحباً مرحباً، "ليزبن" تنهي الأمر في الداخل |
| Lisbon, ben de tam son rötuşları yapıyordum. Dikkatli ol. | Open Subtitles | مرحباً يا (ليزبن)، إنّي أضع بعض اللمسات الاخيرة في المكان. |
| Burada istemsiz olarak Dedektif Lisbon'u ayartmaya çalıştın ama gerçekte kanını kaynatan masözdü. | Open Subtitles | حسناً، لقد حاولت تلقائياً إغواء العميلة (ليزبن)، ولكن المُدلّكة جعلت دمّك يضخّ فعلاً. |
| Red John dosyalarını okumak için Ajan Lisbon uğramamı söyledi. | Open Subtitles | -العميلة (ليزبن) أخبرتني أن آتِ . لقراءة ملفات (ريد جون). |
| Lisbon, hala ayrılman için zamanın olduğunu biliyorum ama yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | (ليزبن)، أعلم أنّه لا يزال لديكِ وقت في إجازتكِ، لكنّي احتاج لمُساعدتكِ. |
| Wylie buraya gelmeden önce bana Ajan Lisbon ile California'da beraber çalıştığınızı söyledi. | Open Subtitles | أخبرني (وايلي) أنّك عملت مع العميلة (ليزبن) في (كاليفورنيا) قبل قدومك إلى هُنا. |
| Lisbon'la ben hallediyoruz. | Open Subtitles | ليزبن وأنا يمكننا أن نتعامل مع هذا |
| Ben ajan Lizbon ile görüşme bakıyordu. | Open Subtitles | لقد كنت أبحث في مقابلتك مع العميلة ليزبن |
| Peki, gerek yok mış gibi yapmak, Lizbon. İkimizde aynı çıkmaz. | Open Subtitles | ليس هناك حاجة للتظاهر يا (ليزبن)، إنّ كِلانا في نفس المأزق |
| Ben, Ajan Lisbon. Bunlar da Ajan Cho ve Van Pelt. | Open Subtitles | أنا العميلة (ليزبن) و هذين العميلين (تشو) و (فان بيلت) |
| Rigsby, onu bu tarafa getirir misin lütfen? | Open Subtitles | من الأفضل ان نخبر ليزبن بالمستجدات |